Verem, 2023’te COVID-19’u Geride Bıraktı!
842 okunma

Verem, 2023’te COVID-19’u Geride Bıraktı!

Ocak 10, 2025 07:46
Verem, 2023’te COVID-19’u Geride Bıraktı!
0

BEĞENDİM

Veremle Savaş Haftası’na ilişkin önemli bilgiler paylaşan Medicana Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları Bölümü uzmanlarından Uzm. Dr. Merda Erdemir Işık, tüberkülozun dünya çapında en yüksek bulaşıcılık oranına ve ölümcüllüğe sahip hastalıklardan biri olduğunu açıkladı. Dr. Işık, kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunanlar ile kronik rahatsızlıkları bulunan bireylerin bu hastalık açısından yüksek risk altında olduğuna dikkat çekti. “Veremin ilaçla tedavisi mümkündür, ancak tedavi süreçlerinde dikkatli olunması şarttır,” diyen Dr. Işık, ilaçların düzenli kullanımının 6 ila 9 ayda iyileşme sağladığını da sözlerine ekledi. Bu süreçte ilaçların aksatılmasının verem mikrobunun direnç kazanmasına yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu.

Dr. Merda Erdemir Işık, Birleşmiş Milletler (BM) ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 2030 yılına kadar tüberkülozu sona erdirme hedefini hatırlatarak, “Tüberküloz, zamanında oldukça ölümcül olan bir hastalıktır. Günümüzde de tedavi edilebilir olmasına rağmen, bulaşıcı hastalıklar arasında en yüksek ölüme sebep olan hastalıklardan biridir” ifadelerini kullandı. Bu hastalığın çoğunlukla akciğerleri etkilediğini belirten Dr. Işık, böbrek, kemik ve lenf bezlerinde de tüberküloz vakalarının görülebildiğini, ancak solunum yoluyla bulaşmanın daha yaygın olduğunu belirtti.

2023 yılında COVID-19’u geride bırakan tüberküloz vakalarının sayısı da dikkat çekti. DSÖ’nün 2023 Küresel Tüberküloz Raporu’na göre, 2022 yılında dünya genelinde 7.5 milyon yeni tüberküloz vakası kaydedilmişken, bu sayının 2023 yılında 8.2 milyona çıktığı ifade edildi. Uzm. Dr. Işık, 2023’ün, DSÖ’nün 1995’te küresel tüberküloz izleme çalışmalarına başladığı günden bu yana en yüksek vaka sayısının görüldüğü yıl olduğunu vurguladı. Tüberküloz, COVID-19’dan sonra yeniden en öldürücü bulaşıcı hastalık haline gelmiştir. Türkiye’de de ilginç bir eğilim gözlemlendi. 2019 yılında 11,401 vaka bildirilmişken, bu sayı 2020 yılında COVID-19 pandemisinin etkisiyle 8,925’e düşmüştür. 2022 yılında Türkiye’den bildirilen yeni veya tekrarlayan vaka sayısı ise 9,723 oldu.

Kapalı ve kalabalık yerlerde yaşayan veya çalışan bireylerin daha yüksek risk altında olduğunu belirten Uzm. Dr. Merda Erdemir Işık, bu konuda risk gruplarını şu şekilde sıraladı: “Hastalarla sürekli yakın temasta bulunan sağlık çalışanları, hapishanede yaşayan, yaşlı bakımevlerinde ve huzurevlerinde kalanlar, toplu yaşam alanlarında bulunanlar özellikle risk altındadır. Ayrıca bağışıklık sistemi baskılanmış olan HIV/AIDS hastaları, organ nakli yapılan bireyler, kanser hastaları ve yetersiz beslenen kişiler de risk grubundadır.” Bunun yanı sıra, sigara kullanan, madde bağımlılığı olan veya bağışıklık baskılayıcı tedavi gören bireylerin de verem riski altında olduğu belirtildi.

Akciğer tüberkülozunun en yaygın belirtisi olarak öksürük ve kanlı balgamın belirtildiğini söyleyen Dr. Işık, buna ek olarak ateş, gece terlemesi, kilo kaybı, halsizlik ve yorgunluğun da diğer belirtiler arasında yer aldığını vurguladı. Tanı sürecinde genellikle akciğer grafisi çekildiğini belirten Uzm. Dr. Işık, çok tipik akciğer röntgen bulgularının görüldüğünü ekledi. Ayrıca balgam kültürü ile verem mikrobunun tespit edilebildiğini, bazı durumlarda akciğerlerin endoskopik olarak görüntülenip örnek alınmasının gerekebileceğini açıkladı. Verem

En az 10 karakter gerekli