TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, 25. Çalışma Dönemi Altıncı Toplantısını Türkiye’nin başkenti Ankara’daki konfederasyon genel merkezinde düzenledi. Bu toplantının ardından yapılan açıklamada, ücretli çalışanların yaşam standartlarının iyileştirilmesi ve çalışma hayatında karşılaşılan sorunların çözümü için temmuz ayından bu yana uygulanan eylem programının değerlendirildiği belirtildi. Ayrıca, 20 Ekim 2023 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen ve yurt genelinden katılan 150 bini aşkın kişinin bulunduğu ‘Emek Buluşması’ mitinginin önemli bir dönüm noktası olduğu ifade edildi. Açıklamada, mitinge katılan farklı işçi sendikalarının dayanışma içerisinde olduğu vurgulandı.
Toplantı esnasında, gelir ve vergide adalet sağlanması gerektiği konusu gündeme getirildi. Açıklamada, “TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, vergide adaletin sağlanmasına yönelik olarak işçi konfederasyonları tarafından hazırlanan ortak görüşü desteklemektedir. TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK genel başkanları 19 ve 20 Kasım tarihlerinde TBMM’de, grubu bulunan tüm siyasi partilerin grup başkanvekilleri ile Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı’na ziyaretlerde bulunarak, önerilen düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi talebinde bulunacaktır” ifadesi yer aldı.
Ayrıca, asgari ücretle ilgili yapılan tartışmalara da değinildi. Açıklamada, başta Uluslarası Para Fonu (IMF) olmak üzere birçok uluslararası kuruluş ve sermaye kuruluşu temsilcisi tarafından asgari ücretin belirlenmesiyle ilgili çeşitli tutar ve artış oranlarının açıklandığı ifade edildi. Bu durumun bir algı operasyonu olarak değerlendiren TÜRK-İŞ, enflasyonla mücadele için düşük asgari ücret gerektiği düşüncesine katılmadığını belirtti. Kurul, asgari ücret belirlenirken dikkat edilmesi gereken ilkelerin daha önemli olduğunu ve bu ilkelerin komisyon çalışmalarında savunulması gerektiğini vurguladı. 2025 yılı için belirlenen asgari ücretin ise işçi ve ailesinin ekonomik ve sosyal koşullarına uygun, insanca yaşamaya olanak tanıyan bir düzeyde tespit edilmesi gerektiği ifade edildi.
Açıklamanın devamında, mevcut sistemin olumsuz etkileri de dile getirildi. Özellikle 2024 yılında emekli aylığı başvurusunda bulunan işçilere 2025 yılında başvuru yapacaklara göre daha yüksek aylık bağlandığı belirtilerek, bu durumun hak kayıplarına yol açtığına işaret edildi. Nitelikli işgücünün en verimli olduğu dönemde işten ayrılma riskinin ortaya çıktığı ve dolayısıyla işgücü kaybına sebep olacağı ifade edildi. Emekli aylıklarındaki hak kaybını önlemek için acil bir düzenleme yapılması gerektiği kaydedildi.
Sonuç olarak, TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, çalışma hayatının temel sorunlarına dair çözüm önerileri üzerinde durarak, özellikle çalışanların haklarının korunması ve iyileştirilmesi adına gerekli adımların atılması yönünde çağrı yapmaktadır. Toplantıda ele alınan konular, işçilerin mevcut ekonomik koşullarla karşılaştığı zorlukların aşılması adına oldukça kritik bir önem taşımaktadır.