Olay, 13 Ocak tarihinde Afyonkarahisar’da bulunan özel bir klinikte yaşandı. İddiaya göre, mobilya sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın sahibi olan 2 çocuk babası, 45 yaşındaki Mehmet Gündoğan, grip şikayetiyle kliniğe başvurdu. Gündoğan’a herhangi bir tetkik yapılmadan doğrudan sarı serum bağlandığı bildirildi. Serumun bitmesine yakın Gündoğan, nefes almakta zorlanmaya başladı ve fenalaştı. Bu sırada klinik çalışanları Gündoğan’a müdahale edemedi. Yaklaşık 10 dakika sonra Gündoğan’ın yanındaki arkadaşı durumu fark ederek 112 Acil Çağrı Merkezini aradı.
İhbar üzerine kliniğe gelen ambulans, Gündoğan’ı Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’ne götürdü. Hastanede acil müdahale gerçekleştirilmesine rağmen Gündoğan, yoğun bakım ünitesinde geçirdiği 20 saatlik sürecin ardından hayata veda etti. Acılı eşi Songül Gündoğan, yaşanan durum karşısında büyük bir üzüntü içindeydi. Eşinin seruma tabi tutulmadan önce tetkik ya da muayene edilmediğini belirten Songül Gündoğan, durumu şöyle ifade etti: “Eşime hiçbir tetkik yapılmadan direkt serum vermişler. 20 saat gibi kısa bir sürede eşimi benden aldı.”
Songül Gündoğan, eşinin bir gün önce Devlet Hastanesi’ne gittiğini ve orada boğaz spreyi ile ağrı kesici tedavisi aldığını anlattı. Aile umre hazırlıkları yapıyordu, bu nedenle hastalığının ilerlemesini istememekteydi. Bu sebeplerle Mehmet Gündoğan, özel kliniğe başvurmuştu. Kliniğe gittiğinde kendisine “Alerjiniz var mı?” diye sorulduğunu belirten Songül Gündoğan, eşinin “Bilmiyorum” yanıtı verdiğini, ancak herhangi bir test ya da analiz yapılmadan doğrudan sarı serum uygulandığını vurguladı.
Songül Gündoğan, serum verildikten sadece 10 dakika sonra eşinin nefes almakta zorluk çekmeye başladığını ve ardından kalbinin durduğunu ifade etti. Olayın ardından klinik çalışanlarının Gündoğan’a müdahalede yetersiz kaldığını söyleyen Gündoğan, “Çalışanlar sağa sola koşuşturmuş, bir metal kaşık ile eşimin nefesini açmaya çalışmışlar ama bu yetersiz kalmış.” şeklinde konuştu. Arkadaşının hemen 112’yi aradığını ve Gündoğan’ı hastaneye kaldırdığını belirten acılı kadın, hastaneye ulaştıklarında çok geç kalındığını düşündüğünü belirtti.
Songül Gündoğan, eşinin ölümünün ardından hayatlarının durduğunu, çocuklarının babasız kaldığını ifade ederek, “Klinik açık ve insanlara hâlâ hizmet veriyor. Ancak bizim evimizde hayat durdu, eşimi hayattan koparan doktorların görev yapmasını istemiyorum. Gereğinin bir an önce yapılmasını bekliyorum.” dedi. Eşinin ölümünden sonra kliniğin hâlâ çalışmaya devam ettiğini belirten Gündoğan, yaşanan olayın ardından hiç bir adım atılmadığını düşündüğünü dile getirdi.
Özetle, Mehmet Gündoğan’ın başına gelen trajik olay, özel clinicin sağlık prosedürlerini sorgulatırken, acılı eşi adaletin yerini bulacağına inandığını belirtiyor. Gündoğan ailesi, yaşadığı kayıptan sonra, hem maddi hem de manevi anlamda derin bir yarayla baş başa kaldı.