Rusya, nüfus artışı konusunda ciddi endişeler taşırken, çocuk sahibi olunmaması yönünde yapılan propagandaların cezalandırılmasını öngören bir yasa tasarısını kabul etti. Bu adım, Rus parlamentosunun alt kanadı olan Devlet Duması’nda yapılan oylama ile gerçekleştirildi. Yasa, özellikle çocuk yapmamaya teşvik eden kişi ve kurumları hedef alarak, toplumda aile kurma ve çocuk sahibi olma konusundaki mesajları yeniden şekillendirmeyi amaçlıyor.
Yasa tasarısı, Rusya Devlet Duması Başkanı Vyacheslav Volodin ve Rusya Federasyonu Konseyi Başkanı Valentina Matvienko tarafından sunuldu. Üçüncü okumada kabul edilen tasarı, çocuk sahibi olmamaya teşvik eden kişilere uygulanan cezaların yanı sıra, bu tür propagandayı gerçekleştiren medya kuruluşlarına da çeşitliliği artırarak ciddi yaptırımlar getirmektedir. Örneğin, çocuk sahibi olmamaya teşvik eden Rus vatandaşlarına 100 bin ruble (yaklaşık 34 bin TL) para cezası uygulanacakken, bu cezalar memurlar için 200 bin ruble (yaklaşık 68 bin TL), kurumlar için ise 1 milyon ruble (yaklaşık 275 bin TL) olarak belirlenmiştir.
Hükümet, çocuk sahibi olunmaması yönünde propaganda yapan kurumların reklam ve filmlerinin yayınlamasını yasaklayan yeni yasayı kabul etti. Bu yasak, özellikle internet ve Rus medyası üzerinden yürütülen kampanyaları hedef alarak, bu alanda da 400 bin ruble (yaklaşık 140 bin TL) ceza uygulanmasını gerektirmektedir. Bu durum, ülkenin demografik sorunlarına yanıt olarak gelişmiş bir strateji özelliği taşımaktadır.
Önemli bir detay olarak, yasada belirlenen yaptırımlar yalnızca Rus vatandaşlarına değil, aynı zamanda Rusya’da yaşayan yabancı ülke vatandaşlarına da uygulanacak. Bu, ülke içinde yurt dışından gelen kişilerin de, Rus toplumuna entegrasyonu ve kültürel adaptasyon sürecine etki eden bir faktör olarak değerlendirilmektedir. Böylece, yasaklanan propaganda anlayışının sınırlarının genişletildiği görülmektedir.
Rusya Federasyonu, bu yeni yasayla, özellikle son yıllarda azalan doğum oranlarını telafi etme hedefini güdüyor. 2023 itibarıyla, ülkenin doğum oranlarındaki düşüş, ciddi sosyal ve ekonomik sorunlara yol açabileceği endişesi yaratıyor. Bu sebeple, yasalarla birlikte toplumsal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi ve aile kurma konusunda bilinçlendirme kampanyalarının arttırılması bekleniyor.
Yasa tasarısı, çocuk sahibi olmanın sadece bireysel bir tercih değil, aynı zamanda ulusal bir mesele olduğunu vurguluyor. Hükümet, aile yapısını teşvik ederken, toplumda çocuk sahibi olmanın önemini ön plana çıkarmayı amaçlamakta. Bu durumun, uzun vadede ülkenin demografik yapısını olumlu yönde etkilemesi bekleniyor.
Sonuç olarak, Rusya’daki yeni yasa, yalnızca demografik bir strateji ile ilgili değil, aynı zamanda topyekün bir sosyal değişim sürecinin işaretleri olarak da değerlendirilebilir. Toplumun temel yapı taşlarından biri olan aile kavramının güçlenmesi için atılan adımlar, gelecekteki nesillerin sağlıklı bir şekilde büyüyebilmesi adına kritik bir öneme sahiptir.