Ankara’nın Nallıhan ilçesinde, Çayırhan Termik Santrali’nde maden işçileri, özelleştirme kararına karşı protesto eylemi başlattı. 20 Kasım 2023 Çarşamba sabahı, yaklaşık 500 işçi yer altına inerek eyleme başladılar. Gece sıcaklıkların 5 derecenin altına düştüğü bölgede, yeryüzündeki işçiler ateş yakarak, yer altında olan arkadaşlarına destek vermeye çalıştı. Sabah saat 08.00’da başlayan bu direniş, kısa sürede geniş bir destekle büyüdü.
Bu eyleme destek verenler arasında çeşitli sivil toplum kuruluşları (STK), siyasi parti temsilcileri, belediye başkanları ve emek meslek örgütleri bulunuyor. Eyleme katılan isimler arasında, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, SOL Parti Sözcüsü İlknur Başer, İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Demokrasi ve Progress Partisi (DEM) Milletvekili İbrahim Akın, Emek Partisi (ESP) Genel Başkanı Murat Çepni ve birçok CHP ilçe yöneticisi yer aldı.
CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, eyleme destek veren önemli isimlerden biri oldu. Yavaş, maden işçilerine destek sağlamak amacıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile görüştüğünü belirtirken, Bakan Bayraktar’ın önümüzdeki hafta işçilerin temsilcilerini kabul edeceğini ve kömür üretimine son vermeyeceklerini ifade ettiğini açıkladı. Ayrıca, CHP Ankara Milletvekilleri Tekin Bingöl ve Aylin Yaman da işçilerin direnişine destek verdiler. Bingöl, “Gözleri doymuyor. Satacakları birkaç yer kalmıştı, bir tanesi de burası. Şimdi burayı gözden çıkarmak istiyorlar. Yağma yok” şeklindeki açıklamasıyla durumu net bir dille ifade etti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de maden işçilerine yönelik duyduğu dayanışmayı sosyal medya üzerinden paylaştığı mesajlarla ifade etti. Ek olarak, 21 Kasım 2023 Perşembe günü saat 17:00’de işçilere destek ziyaretinde bulunmayı planladığı bildirildi. Bu eylemler, maden işçilerinin yaşadığı zorlukları ve iş güvenliği, işçi hakları konusundaki sıkıntılarını gündeme getirme açısından büyük bir önem taşıyor.
Eylemin devamı, işçilerin direnişi ve diğer destek veren kesimlerin katılımıyla daha da önemli bir hal alıyor. Maden işçileri, özelleştirmeye karşı durarak, çalışma koşullarının ve iş güvenliğinin sağlanması için mücadelelerine kararlılıkla devam ediyor. Destek ziyaretleri ve yapılan açıklamalar, işçilerin yanında olan siyasi partilerin ve toplumsal kesimlerin ses birliği yaptığı bir tablo oluşturuyor.
Sonuç olarak, Ankara Nallıhan’da maden işçilerinin başlattığı eylem, sadece özelleştirme kararına karşı bir tepki değil, aynı zamanda işçi dayanışmasının ve hak arayışının da bir örneği olarak öne çıkıyor. Türkiye genelindeki işçi hareketleri için önemli bir dönüm noktası olabileceği düşünülüyor. Bu gelişmeler, toplumda emekçilerin haklarının korunması adına bir çağrı anlamı taşıyor.