0

BEĞENDİM

0

Sendikal Çağrı ve Hak Arayışı

Devlet Memurları Konfederasyonu Genel Başkanı Osman Kaya, yetkili sendikaların yıllardır kamu emekçilerinin taleplerini masaya taşımadığını vurgulayarak, bu kez “meydanda olanın masada da olması gerektiğini” ifade etti. Bu açıklama, yalnızca bir sendikal çağrı değil, aynı zamanda Türkiye kamuoyuna yöneltilmiş ciddi bir toplumsal uyarı niteliğindeydi.

Kaya, “KAZANIM DEĞİL, KAYIP DÖNEMLERİ YAŞADIK!” diyerek sözlerine başladı ve Türkiye’nin çeşitli illerindeki orman yangınlarında hayatını kaybeden kamu görevlilerini anarak canlarını feda eden tüm kahramanlar için rahmet diledi. Kamu çalışanlarının toplu sözleşme sürecine değinen Kaya, bu sürecin artık bir iyileştirme pazarlığı olmaktan çıkıp, bir kaygı sözleşmesine dönüştüğünü belirtti. Kamu çalışanlarının her yıl daha fazla fakirleştiğini ve özlük haklarının geriye gittiğini vurguladı.

“MEMURUN ALIN TERİ ŞOV MALZEMESİ YAPILAMAZ!” diyerek, göstermelik toplantıların ve klimalı salonlardan yapılan açıklamaların sorunları çözmeyeceğini dile getirdi. Yetkili sendikanın yıllardır kamu çalışanlarının temel taleplerini görmezden geldiğini ifade eden Kaya, “Şimdi meydanlardan geliyoruz, memurun alın teriyle masaya oturmaya hazırız” dedi ve Devlet Memurları Konfederasyonu’nun kararlılığını ortaya koydu.

Kamuya ilan edilen başlıca talepleri arasında; 7456 sayılı Kanun ile verilen seyyanen zamların taban aylıklara yansıtılması, Ocak 2026 itibarıyla %50 artırımla ödenmesi, enflasyon farkı ve büyüme oranının maaşlara yansıtılması, vergi diliminin sabitlenmesi (%15) ile ücret kaybının önüne geçilmesi, bayramlarda net bir maaş ikramiyesi verilmesi yer alıyordu. Ayrıca, büyükşehirlerde görev yapan kamu görevlilerine 15,188 TL büyükşehir tazminatı, taşra-merkez farkı gözetmemek üzere toplu taşıma kartı veya bedeli, yemek, giyim, doğum, ölüm, aile ve çocuk yardımlarının güncellenmesi, yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması ve sendika üyeliklerinin E-Devlet üzerinden şeffaf ve özgür bir biçimde yapılması talepleri de yer aldı. Kaya, bu taleplerin lüks değil; kamu hizmetinin sürdürülebilirliği ve çalışan motivasyonu için zaruri olduğunu belirtti.

Kaya, “DAYANIŞMA AİDATI BAHANESİYLE, MEMURUN CEBİNE GÖZ DİKMEYİN!” diyerek, kazanım üretemeyen bir sendikanın memurlardan aidat istememesinin gerektiğini aktardı. “Senin üyelerin değiliz, ama cebimizi istiyorsun! Bu adaletsizliktir, bu fırsatçılıktır!” şeklinde net ifadelerle bu uygulamaya karşı olduklarını dile getirdi.

Kaya, “MASADA YOKUZ AMA MEYDANDAYIZ, BU DAHA BAŞLANGIÇ!” diyerek, Genel Başkan olarak 110 bin üyeleriyle geldiklerini ve milyonların sesi olma hedefinde olduklarını hatırlattı. Devlet Memurları Konfederasyonu’nun Cumhuriyet tarihinin sendikal büyüme rekorlarını kırdığını belirten Kaya, “Masada yokuz diye susacağımızı sananlar, meydanların gücünü unutmasın” diyerek güçlerini birleştireceklerini ifade etti. Son olarak, “Toplu sözleşme şerefimizdir, onurumuzdur, namusumuzdur” diyerek açıklamasını tamamladı. Kamu çalışanlarının haklarını sonuna kadar savunacaklarını ve artık kamu çalışanlarının sadaka değil, haklarını istediğini belirtti. Bu ses artık susturulamayacak; bu, bir hak arayışının, emeğin ve adaletin çığlığıdır.