Türkiye Maden İşçileri Sendikası, 1 Ağustos 2023 itibarıyla başlatacakları grevin “milli güvenliği bozucu nitelikte” olduğu gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Kararı ile ertelenmesine karşı bir yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, aylardır süren Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin tıkanması neticesinde alınan grev kararı anımsatıldı. Hükümetin sunduğu zam teklifleri, Türkiye’nin mevcut ağır ekonomik koşulları ve yüksek enflasyon karşısında tüm madencilerin ve kamu işçilerinin beklentilerinin çok altında kalmıştır. Bu durum, sendikanın açıklamasında vurgulanan bir diğer önemli konu oldu.
Grev hakkının, demokrasi ve sendikal mücadelenin vazgeçilmez bir parçası olduğu ifade edilerek, verilen erteleme kararının haksız ve hukuksuz olduğu kaydedildi. Açıklamada, işçilerin taleplerinden vazgeçmeyecekleri ve bu ertelemenin maden işçilerini sindiremeyeceği vurgulanarak, “Emek düşmanı bu tutum karşısında, Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak her türlü yasal ve demokratik hakkımızı kullanarak mücadelemizi büyüteceğiz.” denildi.
Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak, aylardır süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmaya bağlanamaması sonucunda, konfederasyonumuz Türk İş’in aldığı grev kararıyla, bizler de grev başlatma kararı almıştık. Bu süreçte 600 bini aşkın kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, insanca yaşayacak bir ücret ve hak ettiğimiz çalışma koşulları için taleplerimizi masaya taşıdık. Ancak zamanla görüldü ki, hükümetin sunduğu zam teklifleri, Türkiye’nin ağır ekonomik koşulları ve yüksek enflasyona karşılık, tüm madencilerin ve kamu işçilerinin beklentilerinin çok altında kalıyor.
Dünyanın en riskli sektörü olan madencilikte çalışan işçiler, yerin yüzlerce metre altında ekmeğini kazanmaya çalışırken bedel ödemekte ve geçim derdi ile başa çıkmak zorunda bırakılmaktadır. Yıllardır ülkenin maden zenginliklerini işleterek ekonomiye katkıda bulunan, doğal afetlerde canını veren madencilerin hak ettikleri ücret politikaları söz konusu olduğunda ise, tam tersi bir durum söz konusu olmaktadır. Alın teri ve bilek gücünden başka sermayesi olmayan biz madenciler, bu durumu kabul edemeyiz.
Açıklamanın devamında, alınan grev erteleme kararının, Anayasa ile güvence altına alınmış grev hakkının fiilen gasp edilmesi olarak nitelendirildiği belirtildi. Bu karar, madenlerde çalışan binlerce işçinin sesini kısmayı amaçlayan kabul edilemez bir adım olduğu ifade edildi. Grev hakkının demokrasinin bir parçası olduğunu hatırlatan Türkiye Maden İşçileri Sendikası, bu erteleme kararının sendikal haklara yönelik darbe olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Tüm kamuoyuna, haksız ve hukuksuz karara karşı sessiz kalmayacaklarını, mücadeleye devam edeceklerini ilan eden sendika, hukukun tüm mercileri nezdinde yasal mücadele başlatacaklarını belirtti. Madencilerin yaşadığı zorluklar ve talepler, kamuoyuna anlatılmaya devam edilecek. Ayrıca, tüm sivil toplum kuruluşları, emek örgütleri ve duyarlı vatandaşlar, sendikanın sesine kulak vermeye davet edildi.
Son olarak, sendika, bu yasağın kendilerini sindiremeyeceğini ve haklı taleplerinden vazgeçiremeyeceğini bir kez daha vurguladı. Emek düşmanı olan bu tutum karşısında, Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak her türlü yasal ve demokratik hakkı kullanarak mücadelelerini büyüteceklerini açıkladı.