Prof. Dr. Mehmet Akan, geçtiğimiz hafta Konya ve Eskişehir’de görülen kuş gribi vakalarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Kuş gribi olarak bilinen H5N1 virüsünün tarihçesine değinen Akan, virüsün ilk olarak 2003 yılında artış göstermeye başladığını, 2005 yılında ise zirveye ulaştığını belirtti. Bu dönemde, dünya genelinde kuş gribinden kaynaklanan yaklaşık 400 insan vakası tespit edildi. Ancak, 2010 yılı itibarıyla vakalar hızla azalmış ve bazı yıllarda bu sayı 10’un altına düşmüştür. Prof. Dr. Akan, “Her ne kadar geçmişte ciddi bir endişe kaynağı olsa da günümüzde bu durum oldukça kontrol altına alınmış durumda” şeklinde konuştu.
Virüsün kanatlı hayvanlar üzerindeki etkilerine dikkat çeken Akan, H5N1 virüsünün bu hayvanlar arasında yüksek ölüm oranlarına neden olduğunu ifade etti. Bu ölüm oranlarının, virüsün çevreye yayılmasına sebep olması nedeniyle, kanatlı hayvan yetiştiricilerine önemli uyarılarda bulundu. “Ölüm oranları arttığında, yetiştiricilerin mutlaka veteriner hekimlere veya il ve ilçe tarım müdürlüklerine başvurarak, durumun kuş gribi olup olmadığını kontrol ettirmeleri gerekir” diye ekledi.
Dünya genelinde çeşitli salgın hastalıkların varlığını sürdüğünü belirten Akan, bu salgınların temel nedeninin göçmen su kuşlarının göç hareketleri olduğunu vurguladı. “Bu göç hareketleri başladığında virüslerin bulaşma olasılığı artmaktadır. Ancak bu sürecin zamanla kendiliğinden çözüleceğini düşünmekteyim. Şu an için ciddi bir risk söz konusu değil” dedi.
Prof. Dr. Akan, kuş gribinin insan sağlığı üzerinde potansiyel etkilerinin tüm dünyada araştırıldığını, ancak şimdiye kadar olumsuz bir etkinin gözlemlenmediğini söyledi. Türkiye’de de gerekli önlemlerin alınmakta olduğunu ve insanların bu tür bir salgın riski ile karşı karşıya olmadığını vurguladı. Tarım ve Orman Bakanlığı ile üreticilerin bu konuda oldukça bilgili ve tecrübeli olduğunu ifade eden Akan, durumu kontrol altına almak ve riskleri azaltmak için birkaç öneride bulundu.
Akan’ın cercevelerine göre, “Eğer kuş gribi riski varsa, hayvan hareketlerinin tamamen durdurulması ve bu noktada gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Bakanlığa intikal eden vakalar için gerekli düzenlemeler yapılıyor ve hemen karantina uygulanıyor” şeklinde açıklamalarda bulundu. Karantina uygulandıktan sonra, özellikle 3 kilometrelik bir alandaki hayvanların kontrol altına alındığını belirten Akan, 10 kilometrelik ‘izleme zonu’ olarak adlandırılan bölgelerde ise kanatlı hayvan hareketlerinin izlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Bu süreçlerin dikkatli bir şekilde yürütülmesi, virüsün yayılma riskini önemli ölçüde azaltacaktır.