Kumpirden Zehirlenme Davası: Can Kaybı ve Skandal

0

BEĞENDİM

0

İZMİR’in Buca ilçesinde yaşanan trajik bir olay, Servet Polat’ın (60) kumpir yedikten sonra zehirlenmesi sebebiyle hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Olay 28 Aralık 2024 tarihinde meydana geldi. Servet Polat, kızı Bahar Zeyrek ve torunu Gökhan Zeyrek (11) ile birlikte Buca ilçesi Efeler Mahallesi’ndeki bir işletmede kumpir tüketti. Tüketimin ardından aile bireylerinde ani bulantı, kusma ve ishal gibi semptomlar kendini gösterdi ve acil bir şekilde Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdular. Servet Polat, 30 Aralık saat 04.00’te evinde ölü olarak bulundu. Bu olayın ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı derhal bir soruşturma başlattı.

Soruşturma süreci içerisinde, işletme sahibi Neslihan Demircan gözaltına alındı ve “Taksirle ölüme neden olma” suçlamasıyla tutuklandı. Servet Polat’ın yanında bulunan 4 kişi de, kumpir yedikten sonra hastanede tedavi gördükten sonra şikayetçi oldu. Bu bağlamda, Adli Tıp Kurumu’nun raporu, ölümün gıda zehirlenmesi sonucu gerçekleştiğini ortaya koydu. Tarım ve Orman Bakanlığı İzmir Gıda Kontrol Laboratuvarı tarafından yapılan analiz sonucu elde edilen bulgular, yediği kumpirde salmonella bakterisinin bulunduğunu gösterdi. Bu araştırmalar ve toplanan deliller doğrultusunda, Neslihan Demircan hakkında toplamda 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Duruşmada sanık Neslihan Demircan, “Hiçbir ürünümüzün günü geçmiş değil. Olaydan bir hafta önce denetlendik. O gün yaptığımız kumpiri ben hazırladım. Salmonella bakterisi mısırda çıktı. Ürünleri düzenli ve hijyenik bir şekilde alıyoruz” diyerek savunma yaptı. Demircan, yaşanan olay nedeniyle derin bir üzüntü duyduğunu belirtti ve “Bile isteye hiçbir şey yapmadık, bu durumdan dolayı büyük bir pişmanlık yaşıyorum.” ifadelerini kullandı.

Polat’ın kızı Bahar Zeyrek ise, annesinin ölümünden dolayı Demircan’dan şikayetçi olduğunu dile getirerek, “Lütfen annemin hakkını yerde bırakmayın. Annem bir günde altı kilo verdi. Allah kimseye yaşatmasın. Ben ve oğlum da zehirlendik” dedi. Duruşmada, aynı iş yerinde kumpir yiyen diğer mağdurlar da dinlendi. Mağdurlardan biri olan Didem Ş., “Aynı tarihlerde oradan kumpir yedik ve gece rahatsızlandık. Eşimi ve çocuğumu hastaneye götürdüm” diyerek yaşadığı sıkıntıları aktardı.

Bir başka mağdur, Arzu E. ise, yağmurlu bir günde yaşadıkları rahatsızlığın sırasını anlattı. Eşi ve çocuğuyla birlikte parçalar halinde hastalık geçirdiklerini belirten Arzu, “Oğlum o kadar kötüydü ki, ‘ölmek istiyorum’ diye bağırıyordu.” dedi. İşletmeyi arayıp durumu bildiren Deniz K. ise, “Eğer ürünleri değiştirmelerine izin verselerdi, kimse ölmeyecekti” şeklinde konuştu. Diğer mağdurlar da benzer sıkıntılar yaşadıklarını aktardılar.

Daha sonra, sanığın iş yerinde birlikte çalıştığı eşi Coşkun Demircan tanık olarak ifade verdi. Eşinin iş yerinde olaydan haberdar olup olmadıklarını aktarması üzerine Bahar Zeyrek, iş yerinin 31 Aralık’a kadar açık olduğunu ve yetkililerce kapatıldığını vurguladı. Duruşmanın sonunda heyet, tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, dosyada hâlâ eksiklikler bulunduğuna hükmetti ve duruşmayı 20 Kasım’a erteledi.