Karşıyaka’da Tehdit İddiası ve Siyasi Gerilim
2079 okunma

Karşıyaka’da Tehdit İddiası ve Siyasi Gerilim

Kasım 20, 2025 13:32
Karşıyaka’da Tehdit İddiası ve Siyasi Gerilim
0

BEĞENDİM

Karşıyaka Belediye Meclisi’nde dile getirilen tehdit iddiası, pazar yeriyle ilgili belirsizlikler, İzmir milletvekillerinin saha performansı ve yerel yönetimlerdeki siyasi gerilimlerin konuşulmasına neden oldu. Bu durumlardaki hukuki durum ve siyasi tartışmalar, çeşitli gazetecilerin değerlendirmeleri ile daha da derinleşti.

“Tehdit iddiası netleşmeli, hukuki süreç işletilmeli”

Gündemi en çok meşgul eden konu, Karşıyaka Belediye Başkanı’nın mecliste “bir belediye bürokratının evine gidilip ailesiyle tehdit edildiği” açıklamasıydı. Bu ağır iddialar üzerine gazeteci Abdullah Polat, ciddiyetin ve hukuki sürecin önemine vurgu yaparak, “Bu kadar ciddi bir iddia varsa, derhal suç duyurusuna dökülmeli. Aksi takdirde, iddia zayıflar ve kamuoyunda şüphe oluşturur” dedi.

Gazeteci Gökhan Kafalı da benzer bir yaklaşımı benimseyerek, bu iddianın kamuoyunda geniş yankı bulduğunu, gerekirse adım atılması gerektiğini ifade etti. “Tehdit varsa adım atılmalı; yoksa bu söylem tamamen manipülatif bir açıklama haline dönüşebilir” şeklinde bir değerlendirme yaptı.

Gazeteci Mikail Karadaş ise AK Parti grubunun daha önce Karşıyaka Belediyesi ile ilgili suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatarak, “Madem böyle bir tehdit var, AK Parti grubu da ‘Birlikte gidelim suç duyurusu yapalım’ diyebilirdi. Ama ortada ne bir şikâyet var ne somut bir adım. Bu durum soru işaretlerini büyütüyor” ifadelerini kullandı.

BOSPA ve pazar yeri tartışması: “Belirsizlik iletişim kazası yaratıyor”

Karşıyaka’daki pazar alanı (BOSPA) ile ilgili tartışmalar da programın önemli gündem maddesini oluşturdu. Gazeteciler, yıllardır bilinirliğini koruyan pazar yerindeki yeni düzenlemelerin kamuoyuna şeffaf bir biçimde anlatılması gerektiğini vurguladı.

Abdullah Polat, “Karşıyaka’da hangi proje uygulanacak? Kent AŞ devreye mi girecek? Tezgâh sahiplerinin durumu ne olacak? Bunların hiçbirine net cevap verilmedi” diyerek belirsizliğe dikkat çekti. Mikail Karadaş ise, belediyelerin bütçe kısıtlamaları nedeniyle yeni gelir arayışında olduğunun altını çizerken, bu yöntemlerin sorunlu olduğunu ifade etti: “Sorun iletişim. Kimse projeyi tam olarak bilmiyor. Bilinmezlik olunca herkes kendi senaryosunu yazıyor” dedi.

“Vekiller sahada mı?” tartışması büyüdü

Programda öne çıkan bir başka konu ise, İzmir milletvekillerinin sahada yeterince görünür olup olmadığıydı. Mikail Karadaş, bazı milletvekillerinin İzmir’de halkla ve örgütle yeterince temas kurmadığını belirtti ve “Seçimden sonra sahada görünmeyen vekiller var” şeklinde eleştiride bulundu.

Gökhan Kafalı, İzmir’de yaşanan sel felaketleri, belediyelerdeki krizler ve pazar yeri tartışmaları sırasında milletvekillerinin görünür olmamasının tepkiye yol açtığını aktardı. Ulusal basında da, milletvekillerinin saha çalışmaları ve düzenli bilgilendirmelerde eksiklik olduğu vurgulandı.

Belediyeler arası hizalanma ve bütçe gerilimi

En az 10 karakter gerekli