İzmir Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan “yolsuzluk” ve “usulsüzlük” iddialarına yönelik soruşturma çerçevesinde, 137 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden 119’u, adli makamlara sevk edildi. Soruşturma, Sayıştay raporu, mülkiye müfettişi raporu ve bilirkişi raporları gibi belgeler ışığında yürütülüyor.
Başlatılan soruşturma, “ihaleye ve edimin ifasına fesat karıştırma” ile “nitelikli dolandırıcılık” gibi ciddiyet taşıyan suçlamaları içeriyor. Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın da bulunduğu 157 kişi hakkında gözaltı kararı verilmişti. Gözaltına alınan kişilerin ifadeleri, İzmir Emniyet Müdürlüğü’nde alınmış ve işlemleri tamamlanmıştır.
Dün öğle saatlerinde İzmir Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemleri tamamlanan Tunç Soyer, akşam saatlerine doğru ifadesinin ardından Mahkeme’ye sevk edilmek üzere Bayraklı’daki İzmir Adliyesi’ne götürüldü. Soyer, adliyeye sevk edilmeden önce sağlık kontrolünden geçirildi ve sağlık raporu alındı. Adliyeye, eski Adli Tıp girişinden alındığı bildirildi.
Bir diğer önemli isim olan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu da benzer bir süreçten geçerek, sabah saatlerinde sağlık kontrolünden sonra adliyeye alındı. Gözaltı süresi dolan toplam 119 şahıs, adli makamlarda hakim karşısına çıkmak için adliyeye sevk edildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik gerçekleştirilen bu büyük çaplı soruşturma, 1 Temmuz 2023 tarihinde sabah saatlerinde operasyonel bir eylem olarak başlamıştı. Soruşturma kapsamında, toplamda 157 kişiye gözaltı kararı verildi. Gözaltına alınanlar arasında, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önemli yöneticileri de bulunmaktaydı. Tunç Soyer ve Şenol Aslanoğlu gibi yüksek profilli siyasilerin de süreçte yer alması, medyanın ve kamuoyunun dikkatini büyük ölçüde çekti.
Şu an için, gözaltına alınan bu 119 şahısın adliye süreçleri devam etmekte ve sonuçlar kamuoyuna açıklanacaktır. Bu tür büyük çaplı yolsuzluk iddialarının ortaya çıkması, Türkiye genelinde yerel yönetimlerin hesap verebilirliğini ve şeffaflığını sorgulanır hale getirebilir. Gelecek süreçte, İzmir Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüteceği soruşturma, birçok yönüyle dikkatle izlenecektir.
Bu soruşturmanın, Türkiye’nin siyasi ve toplumsal dinamiklerine etkileri üzerinde durulması, toplumda duyulmakta olan adalet arayışının hızlandırılmasına yol açabilir. Sonuç olarak, adli makamların alacağı kararlar ve bulgular, ilerleyen günlerde kamuoyunun ilgisini daha da fazla çekmeye devam edecektir.