İzmir’de Yağışla Gelen Talihsizlik: 2 Ölü!
1919 okunma

İzmir’de Yağışla Gelen Talihsizlik: 2 Ölü!

Mayıs 20, 2025 13:11
İzmir’de Yağışla Gelen Talihsizlik: 2 Ölü!
0

BEĞENDİM

İzmir’in Konak ilçesinde yaşanan trajik olayla ilgili açılan dava, 12 Temmuz 2024 tarihinde duruşma masasında ilerleme kaydedildi. Duruşmada, sağanak yağış sırasında elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın olayına dair tanık ifadeleri dinlendi. Olayın meydana geldiği gün, Alsancak semtinde etkili olan yoğun yağış sonucunda meydana gelen bir su birikintisi, iki gencin ölümüne yol açmıştı. İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmada, toplamda 11’i tutuklu olmak üzere 42 sanık katıldı.

Duruşmada ilk olarak söz alan Özge Ceren Deniz’in babası Ahmet Abi, kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla sert ifadelerde bulundu. Ahmet Abi, İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) ve yetkili firma hakkında ağır suçlamalarda bulunarak, “İZSU, elektrik kaçağının olduğu yere 3 mazgal adı altında 3 mayın döşemiştir” dedi. Geçmişte yaşanan sorunlara işaret eden Ahmet Abi, 2019’dan beri elektrik kaçağının düzeltilmediğini ve gerekli altyapı çalışmalarının yapılmadığını ifade etti. “Kaçak akım rölesi kullanılmamıştır. Burada vefat eden benim kızım değil sizin çocuğunuz olabilirdi. Neden bu kadar sorumsuzluk var?” diyerek, sorumluların cezasını almasını umduğunu belirtti.

Ahmet Abi’nin sözleri duruşma salonunda derin bir etki yarattı. Yetkili firmayı ve belediye yöneticilerini hedef alan baba, yaşananların vicdanen kabul edilemeyecek bir durum olduğunu vurgulayarak, “Görevinizi yapın, insanları öldürmeyin” şeklinde konuştu. Su birikintisinin neden olduğu elektrik akımında sorumluluğu olan kişilerin yükümlülükleri konusunda detaylı bir sorgulama yapılmasını istedi.

Davanın bir diğer önemli aktörü ise, tutuklu sanıklardan Ahmet Orhan Kaygısız oldu. Kaygısız, bilirkişi raporunda kendisine ikinci derece kusurlu olduğu yönündeki değerlendirmeyi kabul etmedi. “Kendi görev tanımımda mevcut hizmeti kontrol etme yükümlülüğüm bulunmamaktadır” diyen Kaygısız, özellikle 9 Ocak’taki çalışmalar sırasında görevde olmadığını savundu. Ayrıca, “Bir başkasının görev ve sorumluluğundan kaynaklı 2’inci derece kusur verilmesi adil değildir” diyerek, durumun sorgulanması gerektiğine değindi.

Duruşmada ayrıca tanıklık yapan Özkan Kuru, arıza bildirimi süreçleri ile ilgili önemli bilgiler paylaştı. Kuru, arıza onarım süreçlerinin yetkililerin bulunduğu bir gruptan şifahi bildirimlerle yürütüldüğünü anlatırken, bazı acil durumlarda bildirim yapılamadığını ifade etti. 9 Ocak’ta “arıza giderildi” bildirimi olmadığını ve gruplarda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden yetkililerin bulunduğunu kaydetti. Tüm bu ifadeler, davanın seyrini etkileme potansiyeline sahip.

Olayın yaşandığı gün ve sonrası hakkında yapılan tartışmalar, mühim soruları gündeme getiriyor. Herkesin can güvenliğini sağlamakla yükümlü olan kurumların sorumlulukları ve bu sorumlulukları ne derece yerine getirdikleri, davanın ilerleyen günlerinde daha fazla açıklık kazanacaktır. Bu olay, yerel yönetimlerin ve ilgili firmaların güvenlik standartlarını ve bakım süreçlerini gözden geçirmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmakta.” – İZMİR

En az 10 karakter gerekli