İzmir, son yılların en ciddi kuraklık sorunları ile baş başa kalırken, bu durum kentin su tedarikinin önemli bir kısmını sağlayan Tahtalı Barajı’nda dramatik bir etki yarattı. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) tarafından yayınlanan son verilere göre, Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesi kayda değer bir düşüş göstererek yalnızca yüzde 1.12 seviyesine geriledi.
Geçen yıl ile 2024 yılı arasında ölçülen veriler, bu kuraklığın boyutunu açıkça ortaya koyuyor. Örneğin, 26 Kasım 2024 tarihinde Tahtalı Barajı’nın doluluk oranı yüzde 11.74 iken, bu yıl bu oran yaklaşık on kat azalarak yüzde 1.12 seviyesine düştü. Bu durum, İzmir’in su kaynaklarının ne kadar tehlikede olduğunu gözler önüne seriyor.
Tahtalı Barajı’nın yanı sıra, İzmir’deki diğer barajların durumu da son derece endişe verici bir tablo sergiliyor. Özellikle Gördes Barajı ve Balçova Barajı’nın durumu çok kritik. Gördes Barajı’nda sular, 9 Ağustos tarihinde tamamen biterken, Balçova Barajı’nda da bu durum 22 Ekim itibarıyla gerçekleşti. Bu iki barajdaki doluluk oranı sıfıra inerek, İzmir’in su tedarikinde büyük bir kriz yaratmış oldu.
Diğer barajlar da benzer bir durumu yaşamaktadır. Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nın su seviyesi sadece yüzde 0.05 olarak ölçülürken, Ürkmez Barajı’nın su seviyesi yüzde 3.33, Güzelhisar Barajı’nın su seviyesi ise yüzde 43.60 olarak belirlenmiştir. Bu veriler, İzmir’deki su krizinin boyutunu ve acapulco saat imkanlarını daha da kötüleştirdiği gösteriyor.
Bu azalan su kaynakları nedeniyle, İzmir Büyükşehir Belediyesi, 6 Ağustos tarihinden bu yana zorunlu su kesintileri uygulamaktadır. Özellikle su tüketiminin yoğun olduğu bölgelerde, geceleri 23.00 ile 05.00 saatleri arasında planlı kesintilere gidilmektedir. Bu uygulama, İzmir’deki su krizinin daha da derinleşmesini engellemeyi amaçlıyor.
Kent genelindeki su krizinin etkileri, özellikle tarım, sanayi ve günlük yaşam alanlarında hissedilmektedir. Su tasarrufu önlemleri ve bilgilendirme kampanyaları, halkın su kullanımını azaltmaları için teşvik edilmektedir. Ancak bu önlemler, İzmir’in kuraklık sorununu kalıcı olarak çözecek bir çözüm sunmamaktadır ve uzun vadeli stratejilere ihtiyaç vardır.
İzmir halkı, bu zorlu dönemi atlatmak için dayanışma içerisinde olmalı ve su kaynaklarının daha verimli kullanılması konusunda tüm bireylere her zamankinden daha fazla görev düşmektedir. Uzmanlar, yerel yönetimlerin su krizine karşı sürdürülebilir çözümler geliştirmesinin önemini vurgularken, bireylerin de daha dikkatli bir su kullanımı içerisinde olması gerektiğini hatırlatıyor.
1
“Uraloğlu: Posta Sektöründe Yeni Stratejiler Geliyor”
2907 kez okundu
2
İzmir Körfezi’nde Temizlik Çalışmaları Başladı!
2778 kez okundu
3
Özgür Özel: Meydanlardayız, Durmayacağız!
2736 kez okundu
4
Anık, İstifa Etti: Mücadele Devam Edecek!
2718 kez okundu
5
Kaçak Kazı Yaparken Jandarmaya Yakalandılar!
2704 kez okundu