İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden çıkarılan işçiler, Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Belediye-İş) öncülüğünde yaptıkları eylemlere devam ediyor. Eylemlerini, 9 Temmuz 2023 tarihinde başlatan işçiler, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ şirketlerinde işten atılan Belediye-İş sendikası mensupları olarak organize olmaktalar.
İşçiler, İzmir Büyükşehir Belediyesinin Egemenlik Binası önünde bir araya gelerek, “Atılan işçiler geri alınsın” ve “İşçinin umudu Nihat Yurdakul” gibi sloganlar attılar. Bu eylemde Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Belediye-İş) Genel Başkanı Nihat Yurdakul da işçilere destek vermek amacıyla bölgeye geldi.
Yurdakul, burada düzenlediği basın toplantısında işçilere verilen maaşlar hakkında çıkan iddiaları reddetti. 80 ila 132 bin lira arasında değiştiği söylenen maaşların gerçeği yansıtmadığını belirten Yurdakul, “Bizim aldığımız maaş 53-55 bin lira. Eylül’de bu maaşın 132 bin liraya çıkacağı söyleniyor, o zaman biz de diyoruz ki, hemen 90 bin verin, hemen imzalayalım. Buna bile yanaşmadılar,” şeklinde konuştu.
Ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, sendikaya yönelik eleştirilerine de yanıt veren Yurdakul, Tugay’ın, eylemlerin baş sorumlusunun sendika olduğuna dair söylemlerine cevap verdi. Yurdakul, “Evet, bunu kabul ediyorum. Arkadaşların ve ailelerinin sorumluluğunu sendika olarak biz alıyoruz. Onların hakkını, hukukunu sonuna kadar savunmak bizim görevimiz. Eğer bu sorumluluksa, ben bu sorumluluğu sonuna kadar alıyorum,” dedi.
Nihat Yurdakul, Tugay’ın daha önce sendikaya “sandık kurun” şeklinde bir öneride bulunduğunu hatırlatarak, “Bir belediye başkanı, sendika başkanına, ‘Arkadaşlarının ücretini düşürmek için sandık kur’ diyemez. Bu, sendikaya ihanet etmektir. Elimi kırarım yine de kurmam o sandığı,” ifadelerini kullandı. Tugay’ın başlangıçta sendika yönetimine bir öneri sunduğunu ancak daha sonra bu tekliften vazgeçtiğini iddia etti.
Eylemlerdeki toplu sözleşme sürecine de değinen Yurdakul, “31 Mart seçimlerine kısa bir zaman kala biz bu sözleşmeyi getirmedik. Bunlar hep yasal süreler. 2024 yılının 5 Aralık’ında biz yetki almışız ve bunu belediyeye bildirmişiz. İstenirse bu toplu sözleşme bir haftada biter. İyi niyetli olunursa bir günde sonuçlanabilir,” dedi. Bu ifadeleriyle sendikanın ve işçilerin haklarını koruma konusundaki azmini ve kararlılığını vurgulamış oldu.
Sonuç olarak, İzmir’deki işten çıkarılan işçilerin durumu ve hak talepleri, belediye yönetimiyle gergin bir ilişkide seyretmeye devam ediyor. İşçilerin eylemleri ve sendika liderlerinin açıklamaları, bu sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve işçi haklarının korunması açısından büyük önem taşıyor.