İzmir’de Huzurevine Mobilya Bağışı Sevinci

0

BEĞENDİM

0

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Buca Sosyal Yaşam Kampüsü’ndeki Zübeyde Hanım Huzurevi, ortak kullanım alanlarının mobilya ihtiyacını karşılamak amacıyla Alfemo isimli bir mobilya firmasından şartsız bir bağış aldı. Bu bağış, huzurevi sakinlerinin yaşam alanlarının daha konforlu hale getirilmesi adına önemli bir adım olarak değerlendirildi. Huzurevi Şube Müdürü Cihangir Çetintaş, yapılan bağışla ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu. Çetintaş, bu tür desteklerin toplumun dayanışma kültürünü simgelediğini ifade ederek, huzurevi sakinlerinin yaşam alanlarının iyileştirilmesinin öncelikli amaçlarından biri olduğunun altını çizdi. Ayrıca, bağışın 400 halkı etkileyen ortak alanın konforunun artırılmasına katkı sağladığını belirtti.

Çetintaş, sosyal sorumluluk projelerinin kamusal kurumlar için değerli olduğunu vurgulayarak, bu tür desteklerin artarak devam etmesini diledi. Sözlerinin devamında, bu tür bağışların sadece fiziksel alanların değil, aynı zamanda huzurevi sakinlerinin yaşam kalitesi açısından da büyük önem taşıdığını aktardı.

Bağış yapan firma temsilcisi Süheyla Oğuz, ihtiyaçlar hakkında detaylı bilgi aldıklarını belirtti. Oğuz, yapılan bağış kapsamında yastık, yorgan, koltuk, kanepe, nevresim takımları, çarşaf, aksesuar ve sehpalar gibi çeşitli ürünlerin temin edildiğini ifade etti. İnsanlara katkıda bulunmanın, sadece maddi değil, manevi bir huzur sağladığını sözlerine ekledi. Süheyla Oğuz, toplumun tüm kesimlerine, huzurevlerine, çocuk esirgeme kurumlarına ve hayvan barınaklarına gerekli desteği sağlamak için harekete geçmeleri çağrısında bulundu.

Bu bağış, Buca Sosyal Yaşam Kampüsü’ndeki hizmetlerin iyileştirilmesi açısından önemli bir örnek teşkil etmekte. Huzurevi sakinleri için oluşturulan yeni yaşam alanları, onların sosyal etkileşimlerini ve ruh hallerini olumlu yönde etkileyecek. Böylece hem bireylerin hem de toplumun genel huzuruna katkı sağlanmış olacak. Alınan bu desteklerin, yalnızca fiziksel nesnelerin temin edilmesi ile sınırlı kalmayıp, sosyal dayanışmayı ve yardımlaşmayı da artıracağı düşünülmekte.

Sonuç olarak, Zübeyde Hanım Huzurevi’ne yapılan bu bağış, toplumsal dayanışmanın bir örneği olarak dikkat çekiyor. Cihangir Çetintaş ve Süheyla Oğuz’un ifadeleriyle, bu tür projelerin önemi ve gerekliliği bir kez daha vurgulanmış oldu. Gelecek dönemde benzer sosyal sorumluluk projelerinin devam etmesi, toplumun farklı kesimlerinin bir araya gelerek, daha huzurlu bir yaşam alanı yaratmalarına olanak tanıyacaktır. Bu bağışın ardından huzurevi sakinlerinin daha konforlu ve keyifli bir ortamda yaşaması, sosyal projelerin başarılı uygulamalarının ne denli önemli olduğunu da gözler önüne sermektedir.