İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olan İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, 29 Mayıs tarihinde grev başlattı. Bu grev, kent genelindeki günlük yaşamı olumsuz bir şekilde etkilemeye başladı. Özellikle Kordon bölgesinde ortam gerildi. Çöplerin oluşturduğu kötü koku ve çevre kirliliğine daha fazla dayanamayarak temizlik yapmaya başlayan bazı vatandaşlar ile grevdeki sendika işçileri arasında sözlü tartışmalar yaşandı. Bu tartışmalar, kısa süre içinde arbedeye dönüşerek tansiyonu daha da yükseltti.
Özellikle Alsancak, Kıbrıs Şehitleri Caddesi ve Kordon bölgelerinde biriken çöpler, hem kent sakinleri hem de turistler tarafından yoğun bir şekilde eleştirilmeye başlandı. Bazı duyarlı vatandaşlar, ellerine aldıkları temizlik malzemeleriyle çöp toplama çalışmaları düzenlediler. Ancak bu eylem, grev haklarını kullanan işçiler tarafından “grev kırıcılığı” olarak nitelendirildi. Bu durum, ortamda gerilimi artırarak tartışmaların şiddetlenmesine yol açtı.
Kordon’da yaşanan olayda, temizlik yapan vatandaşlar ile grevci işçiler arasında gerçekleşen sözlü tartışma, kısa sürede fiziksel bir çatışmaya dönüştü. Olay yerine bulunan çevredeki diğer vatandaşların araya girmesi sayesinde kavganın büyümesi önlendi. Bu anlar, çevredeki bazı kişiler tarafından cep telefonu kameralarıyla kaydedildi ve sosyal medyada yayımlandı. Her iki taraf da kendi haklarını savunurken, toplumun tepkilerini de üst üste yaşadı.
Grev nedeniyle oluşan çevre sorunlarının halk sağlığını tehdit ettiğini dile getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, 1 Haziran akşamı Alsancak Kordon’a gelerek, greve katılmayan işçilerle birlikte çöp toplama çalışmalarına destek verdi. Tugay, sürecin uzamasının şehir yaşamını daha da zorlaştıracağını ifade ederek, toplu iş sözleşmesinde uzlaşı çağrısını yineledi. Başkan Tugay’ın bu adımı, grevci işçiler tarafından nasıl karşılanacağı konusunda belirsizlikler taşırken, aynı zamanda toplumu birlik ve beraberlik içinde hareket etmeye yönlendirdi.
Grev ve çevre kirliliği meselesinin, İzmir’de gündemin başlıca maddelerinden biri olmaya devam edeceği açık. Söz konusu olaylar, hem belediye yönetimi hem de işçi sendikaları için önemli bir sınav niteliği taşıyor. Her iki tarafın da bu süreçte atacağı adımlar, hem şehrin temizliği hem de işçi hakları açısından kritik öneme sahip olduğu düşünülmektedir.