Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yürütülen yolsuzluk soruşturmalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Özçağdaş, İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, 1 Temmuz 2023 tarihinde İzmir’de gerçekleştirilen operasyonda aralarında siyasilerin, bürokratların ve belediye çalışanlarının da bulunduğu toplam 157 kişinin gözaltına alındığını, bu kişilerden 59’unun tutuklandığını hatırlattı.
Toplantıda, soruşturmalar sonucunda şu anda 11 kişinin tutuklu olduğunu ifade eden Özçağdaş, “Geri kalan arkadaşlarımız tutuksuz olarak yargılanacaklar,” diyerek, durumun ciddiyetine dikkat çekti. Özçağdaş, bu noktada birçok olumlu ve olumsuz meselenin açık bir şekilde gündeme getirilmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle bu tarz baskınların Türkiye’ye yakışmadığını ve insan hakları açısından sorunlu olduğunu dile getiren Özçağdaş, “Bu arkadaşlarımız çağrıldıklarında hepsinin yargıya gelirler. Sürecin bu şekilde yürütülmesi gerektiğini söylemeliyiz,” ifadesini kullandı.
Özçağdaş ayrıca, İzmir’deki soruşturmada delil karartma ihtimalinin bulunmadığını belirterek, dolayısıyla tutuksuz yargılama yapılması gerektiğinin altını çizdi. Türkiye genelinde her belediye başkanının yargılanabileceğini ifade eden Özçağdaş, iddianamenin hızlı bir şekilde hazırlanmış olmasını olumlu bulduğunu söyledi. “Biz burada savcılık makamına bu uygulamanın doğru olduğunu, yurttaşlar olarak teşekkür ettiğimizi söylemek durumundayız,” diyen Özçağdaş, bunun hukukun gerekliliği olduğunu belirtti.
Özçağdaş, iddianamenin hazırlanmasının ardından lehte ve aleyhte olan delillerin toplanıp kuvvetli bir dosya oluşturulması gerektiğini belirterek, “İzmir’de iddianamenin süratle hazırlanmış olması hukuk adına doğrudur ve hepimizin içini ferahlatmıştır,” değerlendirmesinde bulundu. Bu süreçte 11 tutuklu kişinin de tutuksuz yargılanmasının sağlanması gerektiğini vurgulayarak, “Kendilerinin süreçleriyle ilgili durum ortadadır,” diye ekledi.
Sonuç olarak, Suat Özçağdaş, İzmir’deki yolsuzluk soruşturmalarının hukuka uygun bir şekilde ilerlemesi gerektiğini savunarak, herkesin aynı hukuk karşısında eşit olacak şekilde yargı sürecine tabi tutulması gerektiğini belirtti. Bu süreçte, yargı organları ve hukuk sisteminin işleyişindeki temel ilkelerin korunmasına son derece önemli olduğunu düşündüğünü ifade etti. Özellikle yolsuzluk ve yasa dışı faaliyetlerle mücadelede hukuk devleti ilkesinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.