Türkiye’de önemli bir değişim yaşandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete‘de yayımlanan atama kararı ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı pozisyonuna yeni bir isim getirildi. Fahrettin Altun, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu’na atandı. Bu gelişme, Türkiye’deki iletişim stratejileri açısından yeni bir dönüm noktasını işaret ediyor.
Fahrettin Altun’un ardından, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına, Dışişleri Bakanlığı’nda Bakan Yardımcısı olarak görev yapan Burhanettin Duran atandı. Duran, bu atama ile birlikte Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı görevini üstlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 9 Temmuz 2025 tarihli ve 2025/246 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Duran, 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi‘nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince bu göreve getirildi.
Atama kararları uyarınca, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu’na İkinci Başkan olarak Muhammet Ecevit Carti atandı. Bu kurulun üyeliklerine yapılan atamalar da dikkat çekti. Dilek Ertürk, Fatma Çınar, Erol Gökdöl, Melahat Demir Aydın, Selma Öztürk Pınar, Tayyip Uçar, Evren Başar, Ömer Çelen ve Selami Açan da bu kurulun yeni üyeleri olarak belirlendi.
Bu atamalar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın gelecekteki yönelimleri açısından büyük bir önem taşıyor. Bu görevler, sadece iletişim stratejilerinin belirlenmesi değil, aynı zamanda Türkiye’nin ulusal ve uluslararası arenada insan hakları konusundaki duruşunu da şekillendirecek.
Burhanettin Duran’ın iletişim alanındaki deneyimi, yeni görevinde ona önemli avantajlar sağlayacak. Duran, Dışişleri Bakanlığı’ndaki tecrübesi ile özellikle uluslararası ilişkilerde Türkiye’nin imajını güçlendirmek adına önemli projelere imza atabilir. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, devlet politikalarının ve kamu kurumlarının iletişim faaliyetlerini koordine etmekle yükümlüdür. Bu bağlamda, Duran’ın daha önceki deneyimleri, bu görevde onun için büyük bir artı olacaktır.
Tüm bu gelişmelerin yanı sıra, atanan yeni üyelerin de insan hakları ve eşitlik konularındaki vizyonları, Türkiye’nin iç dinamikleri ve uluslararası bağlamdaki insani standartları önemli derecede etkileyecektir. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu’ndaki yeni yapılanma, insan hakları konularında daha etkin bir mekanizma oluşturma amacını taşıyor gibi görünüyor.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndaki bu değişiklikler, kurumsal yapının güçlendirilmesi ve iletişim stratejilerinin daha etkin bir şekilde uygulanması açısından önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Türkiye’nin iletişim politikalarının gelecekteki şekli, atanan bu yeni isimlerle birlikte daha da netleşecektir.