0

BEĞENDİM

0

Fatih Altaylı’nın Duruşması: Tehdit Suçlaması ve Savunması

Adalet önünde boy gösteren gazeteci Fatih Altaylı, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan tehdit içerikli sözler sarf ettiği iddiasıyla tutuklandı. Duruşma, 22 Haziran 2023 tarihinde Silivri Açık Ceza Yerleşkesi 2 No’lu duruşma salonunda başlamış olup, saat 10.55’te başlamıştır. Duruşmayı takip edenler arasında Fatih Altaylı’nın eşi Hande Altaylı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcıları Deniz Atalar ve Burhanettin Bulut, CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Gökçek, Utku Çakırözer, Bülent Tezcan, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Hakan Şeref Olgun, İYİ Parti Milletvekilleri Selçuk Türkoğlu, Lütfi Türkan ve Akademisyen Celal Şengör de yer almıştır.

Dava sürecinin detayları oldukça ilginçtir. Fatih Altaylı, duruşma sırasında tutuklu olma nedeninin, ülkesine duyduğu kaygılardan kaynaklandığını ifade etti. Altaylı, “Bugün burada bulunmamın nedeni, bu salonda bulunan ya da bu ülkenin en ücra köyünde yaşayan çocukları, hiç tanımadığım insanların evlatlarını kendi kızımmış gibi düşünüyor, önemsiyor ve onlar için kaygılanıyorum” şeklinde duygularını dile getirdi. Barış ve eşitlik arzusuyla, fırsat eşitliği olan bir ülke hayali kurduğunu belirtti.

Altaylı’nın durumu karşısındaki şaşkınlığı ise dikkat çekiciydi. “Sizleri ve buradaki herkesi buralara kadar yorduğumuz için kusura bakmayın ama emin olun ben de hiç istemezdim böyle olmasını” diyerek, neden bu duruma düştüğünü anlayamadığını vurguladı. Meslek hayatında kimseyi tehdit etmediğine dikkat çeken Altaylı, sosyal medyada hedef alınarak “Silivri’de hücreye atıldım” açıklamasıyla durumunu anlattı.

Altaylı’nın Savunması ve Düşünceleri

Savunmasında, “Değerli mahkeme heyeti, böyle bir gazetecilik ya da yayıncılık yaptığım için bana ‘muhalif gazeteci’ diyenler var” diyen Altaylı, muhalefet anlayışının kendisine ait olmadığını belirtti. Eleştirilerinin muhalif bakış açısıyla değerlendirilip değerlendirilemeyeceğine dair örnekler vererek, kendisini sadece hayal etme özgürlüğünün savunucusu olarak tanımladı. “Hayal kuramayanlar, ileri gidemez” diyerek, toplumun geleceği için hayal etmenin önemine dikkat çekti.

Altaylı, muhalif tanımlamalarını seçimsel bir tercih olarak görse de kendini Türkiye’nin toplumsal duygusunun merkezine yerleştirdiğini ifade etti. “Hiçbir zaman lal olmadım. O yüzden de kimse beni bir ideolojinin, bir kampın, bir mahallenin adamı, temsilcisi ya da sözcüsü olarak görmedi, göremedi” şeklindeki sözleri, kendine olan güvenini ve inancını gösteriyor.

Soruşturma ve Cezai Süreç

Fatih Altaylı hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, YouTube kanalında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan tehdit içerikli sözler sarf ettiği gerekçesiyle “Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştı. Duruşma sonucunda Altaylı’nın en az beş yıl hapis cezası alması bekleniyor.

Bu duruşma, Türkiye’de gazetecilik ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskıyı bir kez daha gündeme getirirken, Fatih Altaylı’nın cesur açıklamaları ve duruşması sürecin daha geniş bir perspektifle ele alınmasını sağlamaktadır. Medya mensuplarının özgür bir şekilde ifade edebilmesi ve toplumun farklı kesimlerinde kendilerini rahatça duyurabilmeleri adına verilen