Erdoğan: Terörle Mücadelede Kararlılık Vurgusu

0

BEĞENDİM

0

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tataristan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. İlk olarak, Türkiye’nin savunma sanayi alanında faaliyet gösteren TUSAŞ’ın Kahramankazan’daki tesislerine yapılan terör saldırısına değinerek, bu saldırıda hayatını kaybeden 5 işçi için rahmet diledi ve yaralılara acil şifalar temennisinde bulundu. Erdoğan, saldırıyı gerçekleştiren iki teröristin, biri kadın olmak üzere, ölü olarak ele geçirildiğini belirtti. Saldırının ardından terörle mücadeleye yönelik adli ve istihbarat soruşturmalarının hızla devam ettiğini vurguladı ve Türkiye’nin terörle mücadelede elindeki tüm imkanları kullanmaya kararlı olduğunu ifade etti.

Erdoğan, ayrıca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in davetiyle katıldığı BRICS Zirvesi’nde Ortadoğu’daki İran ve İsrail gerginlikleri üzerine Türkiye’nin tutumunu paylaştığını açıkladı. Zirve sırasında Venezüella, Özbekistan, Vietnam ve Kongo gibi ülkelerin liderleriyle görüşmeler gerçekleştirdiğini belirti. Böylece, Türkiye’nin bu ülkelerle ikili ilişkilerini güçlendirme hedefinde olduğunu vurguladı. Zirveye katılan liderlerle yaptığı temasta, İsrail’in saldırganlıklarının durdurulması adına Birleşmiş Milletler dahil çeşitli platformlarda destek talebinde bulundu.

Uçakta gazetecilerin sorduğu sorulara yanıt veren Erdoğan, TUSAŞ’a yönelik saldırının zamanlamasının dikkat çekici olduğunu ve teröristlerin hedefinin sadece bu kuruluş olmadığını belirtti. Hainlerin Türkiye’nin huzur ve güvenliğini hedef aldığını ifade eden Erdoğan, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanının durumu yakından takip ettiğini, tüm güvenlik birimlerinin hızlı bir şekilde teröristlere müdahale ettiğini ve olayın Suriye’den gerçekleştirilen bir sızma hareketi olduğunu bildirdi. Erdoğan, Terörle mücadelede kararlılığın devam edeceğini ve Türkiye’nin bağımsız bir ülke olma hedefinden asla taviz vermeyeceğini vurguladı.

Erdoğan, BRICS Zirvesi sonrası Türkiye’nin pozisyonunu değerlendirerek, BRICS’in yükselen ekonomiler için önemli bir platform olduğunu söyledi. Türkiye’nin BRICS ile ilişkilerini geliştirmek ve mevcut iş birlikleri artırmak istediğini belirten Erdoğan, BRICS ülkelerinin dünya yüzölçümünün büyük bir kısmını kapsadığını ve küresel ekonomik güçlerin merkezinde yer aldığını vurguladı.

Erdoğan, alternatif bir finans sisteminin hayata geçirilmesinin gerekliliğine de dikkat çekti. ABD Başkan adayı Donald Trump’ın tehditlerine atıfta bulunarak, Türkiye’nin yerli paralarla ticaret yapmayı savunduğunu ve bu bağlamda alternatif bir finans sisteminin önemine değindi. Ayrıca, Türkiye’nin uluslararası ticareti kolaylaştıracak bir ödeme sistemine ihtiyaç duyduğunu belirtti.

İsrail’in Gazze’deki saldırganlıkları ile ilgili de konuşan Erdoğan, uluslararası toplumun bu konudaki sessizliğinin eleştirisini yaptı. BRICS Zirvesi’nde diğer ülkelerin Filistin’e destek vermesi yönündeki kararlılığını vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin insan hakları ihlallerine karşı daha güçlü bir ses çıkartacağını söyledi. Ayrıca, Birleşmiş Milletler nezdinde İsrail’e silah satışının durdurulması için girişimlerinin destek bulduğunu ifade etti.

Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile olası bir görüşmeye ilişkin, Türkiye’nin bölgedeki barış ve istikrar için Suriye’nin toprak bütünlüğünü önemsediğini, samimi bir normalleşme arayışının önemine değindi. Önümüzdeki dönemde bu konuda adımlar atılabileceğini düşündüğünü belirtti.

Son olarak, Türkiye’nin savunma sanayi ile ilgili beklentilere yönelik görüşmelerde bulunduğunu, Eurofighter konusunda olumlu bir gelişme olması yönündeki umudunu ifade etti. Uluslararası ilişkiler bağlamında, Türkiye’nin stratejik ortaklıklarını güçlendirme gayretinde olduğunu belirtti. Çin ile olan ilişkileri değerlendirerek, iki ülke arasında köklü ilişkiler olduğunu ve yaklaşan ziyaretlerin ikili ticareti artırmayı hedeflediğini vurguladı.

Erdoğan’ın açıklamaları, Türkiye’nin ulusal güvenliğe yönelik kararlılığını, savunma sanayi ve uluslararası ilişkilerdeki hedeflerini ortaya koyarken, terörizmle mücadeledeki kararlılığının devam edeceğini ve dış politikada etkin bir rol oynamaya yönelik hissettiği sorumluluğu göstermektedir.