Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen TRT World Forum’da önemli açıklamalarda bulundu. Her yıl artan ilgiyle sekizincisi gerçekleştirilen forumun, yalnızca bir tartışma zemini değil, aynı zamanda dünya sorunlarına çözüm arayışlarını somutlaştıran bir irade platformu olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, Türkiye ile birlikte 30’dan fazla ülkeden gelen akademisyen, siyasetçi ve sivil toplum mensuplarının foruma katıldığını belirtti. “Karşılıklı saygıya dayalı ortak bir zeminde ne kadar çok konuşur, ne kadar çok tartışırsak çözümlere de o kadar yaklaşabiliriz.” dedi. Bu yılki “Kırılma Noktasındaki Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümü Yönetmek” teması, mevcut sistemin sürdürülemezliğine ve insanlığın daha adil bir düzene ihtiyaç duyduğuna vurgu yapıyor.
Erdoğan, bugün dünyanın savaşlar, çatışmalar ve eşitsizliklerle sarsıldığını ifade ederek “Dünya derin bir vicdan ve liderlik krizinden geçmektedir.” ifadesini kullandı. Hemen her yerde istikrarsızlık ve derinleşen adaletsizlikler gözlemlendiğini belirten Cumhurbaşkanı, aynı şehrin iki farklı ucundaki yaşamların bile birbirinden çok farklı olduğunu vurguladı. “Sınır komşusu iki ülkenin birinde refah ve zenginlik hakimken, diğerinde milyonlarca insan açlık ve yoksullukla boğuşuyor.” dedi. Gazze’den Ukrayna’ya kadar uzanan insani krizlerin, mevcudiyetini sürdüren dünya düzeninin kırılganlığını gösterdiğini söyleyen Erdoğan, her bir krizinin aynı zamanda insanlığın ortak geleceği adına daha güçlü bir dayanışma çağrısı olduğunu kaydetti.
Bunun yanı sıra Erdoğan, Birleşmiş Milletler sisteminin reforme edilmesi gerekliliğini vurgulayarak, “Dünya 5 daimi üyenin eline, diline bırakılamaz.” dedi. 194 ülkeden birinin kaderinin tek bir ülkenin insafına terk edilemeyeceğini ifade eden Erdoğan, mevcut sistemin geçerliliğini yitirdiğini belirtti. Özellikle Gazze’ye yönelik saldırılarda yaşanan insani krizlerin, uluslararası sistemin güvenirliğini sorgulattığını ve bu durumun, insanlık adına bir utanç kaynağı olduğunu ekledi.
Cumhurbaşkanı, Rusya-Ukrayna savaşı gibi çatışmaların, uluslararası sistemin ne kadar zayıf olduğunu gözler önüne serdiğini belirtti. Gazze’de yaşanan insani dramın ciddiyetine dikkat çekerken, savaş hukuku kurallarının ihlal edildiğini belirtti. “Yüzlerce gazeteci bu süreçte yaralandı, kurşunların ve bombaların hedefi oldu.” diyen Erdoğan, Gazze’deki acı ve trajediyi tüm dünyaya duyurmak gerektiğini vurguladı.
Erdoğan, Türkiye’nin barışı sağlamak için yaptığı çalışmalara dikkat çekerek; “Hiçbir ülkeye ve millete düşmanlığımız yok. Zulme maruz kalan herkese kapımızı açtık.” ifadesini kullandı. 29 Kasım’ın Filistin halkı ile dayanışma günü olarak önemine vurguda bulunarak, “Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu buradan yine ilan ediyorum.” dedi. Ayrıca, Türkiye’nin Gazze’de sürdürülebilir bir ateşkes için mücadele etmeye devam edeceğini belirtti.
Erdoğan konuşmasında, Türkiye’deki medya ve yayıncılık üzerinde de durarak; “TRT, 41 dilde dünya halkına ulaşarak önemli bir rol üstlenmektedir.” dedi. Ancak mevcut bazı yayınların toplumsal barışı tehdit ettiğini ve aile yapısını zedelediğini belirtti. LGBT üzerine yaptığı eleştiri ile, “Biz aile yapısına karşı bu tür düşmanlıkları kabul etmiyoruz.” diyerek, Türkiye’nin değerleriyle çatışan her türlü projeye karşı olduklarının altını çizdi.
Konuşmasının sonunda Erdoğan, Kudüs’ten gelen Filistinli çocuklar tarafından kendisine hediye edilen zeytin ağacından yapılmış tesbihi kürsüde bulundurmasıyla dikkat çekti