Emeklilerin insanca yaşam koşulları için örgütlenme ve birleşik mücadele çağrısı, son günlerde sıkça gündeme gelmektedir. Katılımcılar, “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Direne direne kazanacağız” gibi sloganlar atarak, daha iyi şartlar talep etmektedir. Emeklilerin yanına eklenerek seslerini yükselttikleri “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” ve “Saraya değil emekliye bütçe” sözleri, bu mücadelenin yalnız olmadıklarını göstermektedir. Mitingde önemli bir nokta da, bayram ikramiyelerinin günümüz ekonomik koşullarında anlamını kaybettiği vurgusudur. Adnan Kaya, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Pula dönen emekli bayram ikramiyesini kabul etmiyoruz. Bu harçlık değil, bayram ikramiyesi!” ifadelerini kullanmıştır.
Adnan Kaya, 2025 yılında belirlenen 4.000 TL’lik bayram ikramiyesinin asgari ücretin yalnızca yüzde 18’ine denk geldiğini belirtti. Emeklilerin yaşadığı temel sorunları örnekleyerek, emekli aylıklarının asgari ücretin altında kaldığını ve mevcut sistem içinde neredeyse bir ek gelir haline dönüştüğünü vurguladı. Kaya, “Bugün milyonlarca emekli, geçim ücreti olamayan asgari ücretin çok altında bir gelirle yaşamaya mecbur bırakılıyor” diyerek sistemdeki adaletsizlikleri eleştirdi. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile birlikte emekli aylıklarının bağlama oranlarının ciddi şekilde düştüğünü hatırlatan Kaya, bu durumun emeklilerin gelirlerinde büyük bir kayba yol açtığını ifade etti. En düşük emekli aylığının 14.469 TL ile asgari ücretin yüzde 34,5 altında olduğunu belirten Kaya, alım gücünün de ilk dört ayda 12.536 TL’ye düştüğünü sözlerine ekledi.
2018’den itibaren uygulanan bayram ikramiyesinin zamanla değer kaybettiğini ve günümüzdeki alım gücünün yetersiz olduğunu ifade eden Kaya, DISK-AR verilerine dayanarak emeklilerin 2025 itibarıyla ikramiyelerinin 20.000 TL’lik bir kayba uğradığını aktardı. “Eğer bayram ikramiyesi asgari ücrete endekslenmiş olsaydı bir bayram için en az 13.793 TL olmalıydı” diyen Kaya, bu durumu emeklilerin yaşam standartlarını tehdit eden önemli bir etken olarak değerlendirmektedir.
Adnan Kaya, Anayasa Mahkemesi’nin Emekli-sen’in kapatılması kararını açıkça eleştirerek, bu kararın hukuksuz olduğunu ve emeklilerin anayasal örgütlenme hakkının ihlal edildiğini savunmuştur. Emeklilerin sendikal haklarının tanınması gerektiğine dikkat çeken Kaya, emeklilerin sorunlarının çözülmesi için bir dizi talepte bulunmuştur. Kaya’nın bu talepleri arasında, en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çekilmesi, aylık bağlama oranlarının artırılması, bayram ikramiyelerinin yılda dört kez ve en az birer aylık tutarında verilmesi, emeklilikte yaş adaleti için kademeli geçiş sisteminin uygulanması ve emeklilerin sendika kurma hakkı ile toplu sözleşme hakkının tanınması bulunmaktadır.
Bu noktada, emeklilerin yaşam standartlarını iyileştirmek ve haklarını savunmak adına birleşik bir mücadeleye ihtiyaç duyulduğu anlaşılmaktadır.