Çocuk Hakları Günü: Sorunlar Artıyor, Farkındalık Şart!
945 okunma

Çocuk Hakları Günü: Sorunlar Artıyor, Farkındalık Şart!

Kasım 20, 2024 12:00
Çocuk Hakları Günü: Sorunlar Artıyor, Farkındalık Şart!
0

BEĞENDİM

“`html

Emine KULAK / ÖNCÜŞEHİR – 1989 yılından bu yana, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından dünya genelinde çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerini gündeme taşımak amacıyla 20 Kasım günü “Dünya Çocuk Hakları Günü” olarak kutlanmaktadır. Bu gün, çocukların seslerini duyurabilmeleri, eşit fırsatlara sahip olmaları ve her türlü istismardan korunmaları için farkındalık oluşturma çabalarının bir parçasıdır. Toplumların, çocuk haklarına saygı göstermesi ve onların mutlu, sağlıklı bir geleceğe sahip olması için bir çağrı niteliği taşımaktadır.

Ancak günümüzde, bu önemli amaçların sekteye uğratılması sonucunda, ailelerinden koparılmak zorunda kalan, taciz edilen, katledilen ve suç dünyasına itilerek özgürlüklerinden mahrum bırakılan çocukların sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu acı tablo, gelişim çağındaki çocukların sosyal hayata katılımda geri kalmalarına ve dezavantajlı bir şekilde topluma adım atmalarına yol açmaktadır. İzmir Barosu Başkan Yardımcısı ve Çocuk Hakları Merkezi’nden Sorumlu Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Zöhre Dalkıran, çocukların hakları ve yaşadığı sorunlar üzerine çarpıcı açıklamalarda bulunmuştur.

Avukat Dalkıran, çocuk dostu bir sistem için mücadele ettiklerini belirterek, “Çocuklar günümüzde artan yoksullukla birlikte eğitim, sağlık ve barınma hakkına erişimde çok ciddi sorunlar yaşıyorlar. Çocuklar parkta oynamalı, okullarına gitmeli ve güvenli evlerinde yaşamalılar. Bunlar için bütün sistemin çocuk dostu sistem olabilmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullanmıştır.

Çocukların sosyal yaşamda karşılaştığı sorunlara değinen Dalkıran, Türkiye’nin çocuklar açısından güvenli bir ülke olmadığını vurguladı. “Çocuklar, artan yoksullukla birlikte eğitim, sağlık ve barınma hakkına erişimde çok ciddi sorunlar yaşıyorlar. Çocuk ile işçi kelimelerini aynı cümlede telaffuz etmek istemiyoruz. Çocuk yaşta çalışmak zorunda kalan çocuklara, ekonomik anlamda sömürülen ya da istismar edilen çocuklar olarak tanım yapıyoruz. Türkiye’deki istatistik de oldukça kötü. Çok erken yaşta çalışma hayatına katılmak zorunda kalıyorlar. Hem kendi ve hem de ailelerinin ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çalışmak zorunda kalıyorlar, ancak bu durum iş güvenliği anlamında ciddi sorunlara yol açıyor. Çalışmak zorunda kalan birçok çocuğumuz yaşamını yitiriyor; MESEM gibi uygulamalar ve atölyelerde iş kazaları geçirip hayatını kaybeden çocuklar oluyor ve biz bu durumları iş cinayetleri olarak nitelendiriyoruz” dedi.

Dalkıran, çocuk hakları konusunda medyanın rolüne de dikkat çekerek, “Sosyal medya, her anlamda olduğu gibi çocuklara yönelik alanda da kullanımı belki daha faydalı, olumlu olacaktır. Ancak sosyal medya, çocuklarımızın yaşamında daha olumsuz sonuçlar doğurduğunu gözlemliyoruz. Çocuklar, olumlu bilgileri kenara koyarsak, gündelik yaşamlarında olumsuz etkileyebilecek içeriklere çok kolay ve kontrolsüz bir şekilde erişim sağlamaktadır. Bilişim dünyasının, çocuklara erişebildiği alanları güvenli, öğretici bir şekilde organize etmesi gerekiyor. Ancak maalesef Türkiye’de birçok alanda olduğu gibi çocuklar için de kontrolsüz ve denetimsiz yayınlar yapılmaktadır.” dedi.

Selçuk’ta yaşanan yangında beş çocuğun hayatını kaybetmesi hakkında da bilgi veren Dalkıran, “Bu dosyayı yakından takip ediyoruz. Bakanlığın açıklamalarına dayanarak veri toplamaya çalışıyoruz. Aile ve çocuklar, Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın gözetiminde bir aileymiş. Ancak defalarca gittik geldik ifadeleri kullanmalarına rağmen, bu çocukların daha sağlıklı bir ortamda yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli önlemler ve tedbirler neden alınmadı? Yasal düzenlemelerin uygulanması gerektiği konusundaki veri araştırmalarımız devam etmektedir. Bu durum sonrası gerekli işlemleri başlatacağız” şeklinde konuş

En az 10 karakter gerekli