Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karşıyaka Belediye Meclis Üyesi ve eski İl Başkan Yardımcısı olan Sadettin Coşkuner, Türkiye genelinde faaliyet gösteren Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) hakkında sert eleştirilerde bulundu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde devam eden grev sürecine değinen Coşkuner, sosyal medya aracılığıyla önemli bir mesaj paylaştı. Bu mesajında, işten çıkarılan işçilere desteğin yetersiz olduğunu vurguladı.
Coşkuner, “Hey DİSK, sana sesleniyorum!” diyerek sözlerine başladı ve Çiğli, Menemen, Aliağa ve Karşıyaka Belediyelerinden işten çıkarılan emekçilerin DİSK’in üyeleri olduğunu hatırlattı. DİSK’in, bu işçilerin hakları için mücadele etmesi gerektiğini belirten Coşkuner, İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde devam eden grev sürecinde DİSK’in bu emekçiler için sesini yükseltip yükseltmediğini sorguladı.
Konuşmasında “Eğer ‘Emek en yüce değerdir’ diyorsanız, bu değer kişiye, kuruma ya da siyasi ilişkilere göre değişmemeli!” ifadelerini kullanan Coşkuner, DİSK’in şu anda verdiği mücadelenin sadece ücret pazarlıklarıyla sınırlı kalmasının hayal kırıklığı yarattığını vurguladı. Ücretlerin önemi kadar, çalışanların onurlarının da önemli olduğunu hatırlatan Coşkuner, bağlı bulundukları sendikanın kendi üyeleri için de hak arayıp aramadığını sorguladı.
Coşkuner, çalışanların onurlarıyla işlerine sarıldığını ancak sessiz sedasız kapı önüne konulduklarını belirterek, “Peki ya onurlarıyla çalışan ama sessizce kapı önüne konulan kendi üyeleriniz? Onlar için neden suskunsunuz?” şeklinde bir eleştiride bulundu. Bu noktada, DİSK’in kendi içindeki sorunlara çözüm bulması gerektiğine dikkat çekti.
Son olarak, gerçekten hak arayışında iseler, ilk önce kendi arkadaşlarının uğradığı haksızlıkların hesabını sorması gerektiğini ifade eden Coşkuner, DİSK yönetimini bu konuda daha duyarlı olmaya çağırdı. Genel olarak emek mücadelesinin sadece sözde değil, eylemde de olması gerektiğini belirterek, bu durumun sadece sözel destekle kalmaması gerektiğini vurguladı.
Coşkuner’in eleştirileri, emek mücadelesinin önemine dair güçlü bir çağrı niteliği taşıyor. DİSK gibi büyük sendikaların sadece ücret mücadelesinden öte, tüm üye ve destekçileri için aktif bir şekilde haklarını savunmaları gerektiği mesajını vererek, emekçilerin onurlarına ve çalışma koşullarına sahip çıkılması gerektiğinin altını çizdi.