Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 4-5 Kasım 2023 tarikhinde gerçekleştirilen 38. Olağan Kurultayı’nın ve 6 Nisan 2025’te planlanmış olan 21. Olağanüstü Kurultayı’nın iptali için bir dava açtı. Bu dava, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülmekteydi. Mahkeme, CHP’nin 38. İstanbul İl Kongresi ile ilgili hukuk ve ceza dava dosyalarının, dosyaların ilgili mahkemelerden gönderilmesine yönelik olarak talepte bulundu.
15 Eylül 2023 tarihinde, CHP’nin kurultay iptal davasıyla ilişkili dikkat çeken gelişmeler yaşandı. Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderdiği yazıda, CHP’nin İstanbul İl Kongresi’nin iptaliyle ilgili dosyanın kendisine iletilmesini talep etti. Bunun yanı sıra, mahkeme, CHP’nin 38. İstanbul İl Kongresi’ne ilişkin açılan ceza davasının dosyasını da İstanbul 72. Asliye Ceza Mahkemesi’nden istedi.
Söz konusu gelişmeler, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, 8 Ekim 2023’te düzenlenen CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi sonrasında alınan tedbir kararları çerçevesinde meydana geldi. Mahkeme, Sarıyer 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı’nın 11 Ekim 2023 tarihli kararına dayanarak, seçilen İl Başkanı, İl Yönetim Kurulu asıl ve yedek üyeleri ile İl Disiplin Kurulu üyelerinin tedbiren görevlerinden uzaklaştırılmalarına karar verdi. Bu karar, kongre sonrası yaşanan tartışmalı durumları dikkate alarak alındı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik başta olmak üzere, görevden uzaklaştırılan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve eski Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın da aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında, 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. Maddesine dayanan “oylamaya hile karıştırılması” suçundan iddianame hazırladı. Bu iddianame, İstanbul 72. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve duruşma tarihi olarak 6 Ocak 2024 belirlendi.
Bu süreç, CHP’deki iç huzursuzlukları ve kongre sonrası gelişmeleri gözler önüne sererken, parti içindeki siyasi rekabetin ve bu rekabetin hukuki sonuçlarının boyutunu ortaya koyuyor. Mahkemenin talep ettiği dosyaların gönderilmesi, davanın akışı açısından büyük önem taşıyor. İlgili mahkemelerden gelecek yanıtlar ve belgeler, CHP’nin geleceği adına belirleyici bir etken olabilir. Özellikle, iç yönetim ve seçim süreçlerinin yasalara uygunluğu açısından bu dava, hukuki zeminde çeşitli tartışmaları beraberinde getirebilir.
Özetlemek gerekirse, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nın iptali isteği üzerine açılan dava, hem parti içi yönetim krizlerini gündeme getiriyor hem de hukuki süreçlerin nasıl işleyeceği sorularını akla getiriyor. Bu durum, CHP’nin siyasi geleceği üzerine derin etkiler bırakacağı düşünülmektedir. Dava sürecinin devamında alınacak kararlar, sadece CHP için değil, Türkiye’deki siyasi dinamikler açısından da önemli sonuçlar doğurabilir.