Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’nde geçen yıl yaz aylarında başlatılan 1. etap restorasyon çalışmaları tamamlandı. Bu kapsamda, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü, Ayasofya Camii’nin analizlerini gerçekleştirerek muhtemel bir deprem durumunda ağır hasar alacağı belirlenen camide güçlendirme ve restorasyon çalışmalarının yapılabilmesi için bir bilim kurulu oluşturdu. İlk etap, Ayasofya Camii’nin bahçesinde bulunan türbelerin restorasyonuyla başladı.
Ayasofya’nın ilk etap çalışmaları kapsamında, tarihi türbeler, sıbyan mektebi ve muvakkithane aslına uygun şekilde yenilendi. Bu restorasyon projeleri, ilgili kurumlardan onay sürecinde olduğu öğrenildi. Devam eden 2. etap çalışmalarında ise 2. Bayezid Minaresi’nde yapılan incelemelerde çatlakların tespit edilmesi üzerine, minarenin onarımına karar verildi. Yaklaşık 64 metre uzunluğundaki minarede, çelik iskeleler kurulmuşken, araştırma sonucunda malzeme ve örgü tekniğinin ilgi alanını daralttığı ve daha fazla söküm yapılamayacağı ortaya çıktı. Böylece minarenin güçlendirilerek tamamlanacağı belirtildi.
Ayrıca Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’nin doğu cephesine de dev iskele kurularak, 3. Ahmet Çeşmesi’ne bakan kısımda restorasyon çalışmaları gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Yaklaşık bir ay içinde cephedeki raspa ve derz açma işlemleri tamamlanacaktır. Cepheden temizlenen niteliksiz sıvaların ardından belgeler oluşturulacak ve laboratuardan gelen malzeme sonuçları beklenecektir. Ayrıca jeoradar yöntemi kullanılarak taşıyıcı duvarlar içerisindeki boşluk oranları tespit edilecektir.
İnşaat mühendisi Keriman Dursun, “Ayasofya’da birkaç etapta çalışmalar var. İlk etapta, Ayasofya Camii’nin bütüncül projelerinin hazırlanmasını gerçekleştirdik. Çalışmalarımızın büyük bir kısmı bitti ve nihai aşamaya geldik,” diyerek restorasyon süreci hakkında bilgi vermiştir. 2. etapta ise cepheler, üst örtü ve 2. Bayezid Minaresi’nde restorasyon çalışmalarına devam edilmektedir. Burada hasarlara göre cephe cephe ilerlenmesine karar verilmiştir.
2. Bayezid Minaresi üzerinde yürütülen çalışmalarda, belirli bir kota kadar taşıyıcı çelik iskele kurulmuş ve minaredeki söküm işlemi için karar alınmıştır. Dursun, daha detaylı bir araştırma ve gözlemlerin ardından güçlendirme projelerinin değerlendirileceğini belirtmektedir. Minarenin restorasyonu tamamlandığında, orada sağlığı güvenli bir alan oluşturulacak ve ziyaretçiler için güvenli hale getirilecektir.
Cumhuriyet Dönemi’nin en kapsamlı restorasyonunun gerçekleştirildiğini ifade eden Dursun, “Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak şu an Cumhuriyet Dönemi’nin en kapsamlı restorasyon çalışmaları yapılıyor,” demiştir. Yapı içindeki boşluk oranlarının tespit edilmesi adına jeoradar yönteminin kullanılacağı ve yapı sağlığı izleme sisteminin kurulması planlanmaktadır. Bu sayede yapıda oluşabilecek titreşimler ve hasarların izlenmesi amaçlanmaktadır.
5. yüzyıldan bu yana ayakta duran Ayasofya, bu restorasyon çalışmaları ile gelecek nesillere güvenilir bir miras olarak aktarılmayı hedeflemektedir. Böylelikle tarihi yapının, özgün ve nitelikli unsurları korunarak titizlikle restore edilmesi sağlanacaktır.