admin

admin

23 Aralık 2024 Pazartesi

Jeotermal Isı Pompası: Enerji Tasarrufunun Anahtarı

Jeotermal Isı Pompası: Enerji Tasarrufunun Anahtarı
0

BEĞENDİM

Türkiye, enerji tüketiminin büyük bir kısmını binalarda gerçekleştirmektedir. Son beş yıl içerisinde dünya genelinde jeotermal ısı pompaları kullanımı hızla artış göstermiştir. Bu teknolojiler, mevsimsel değişikliklerden etkilenmeden, toprağın doğal ısısından yararlanarak hem ısıtma hem de soğutma işlevi görebilmektedir. Jeotermal ısı pompaları, ciddi enerji tasarrufu sağlama potansiyeline sahip bir enerji kaynağı olarak öne çıkmaktadır.

Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, bu konuda önemli açıklamalarda bulundu. Kındap, Türkiye’de yeryüzünün birkaç metre derinliğinde bile toprak sıcaklığının sürekli 10 derecenin üzerinde olduğunu ve bu sıcaklığın mevsimsel değişikliklerden etkilenmediğini vurguladı. Özellikle doğal gaz altyapısının bulunmadığı bölgelerde, jeotermal ısı pompası kullanımının teşvik edilmesi gerektiğini belirtti. Kındap, ileriki dönemlerde doğal gaz kullanımının jeotermal kaynaklı ısı pompaları ile ikame edilmesi gerektiğine de dikkat çekti.

Jeotermal kaynaklı ısı pompalarının konut ısıtma amaçlı kullanımının uygun projelerle gerçekleştirilebileceğini ifade eden Kındap, Türkiye’nin 2053 yılı için belirlediği “Net Sıfır” hedefinin ulaşılmasında bu uygulamaların önemli bir rol üstleneceğini öne sürdü. Özellikle yeni inşa edilen binalarda jeotermal kaynaklı ısı pompalarının kullanılmasının teşvik edilmesiyle beraber önemli bir enerji verimliliği sağlanabileceği sonucuna vardı.

Kındap, dünya çapında enerji arz güvenliğinin tehlikeye girmesinin ardından, ısı pompalarının kullanımının yaygınlaştığını belirtti. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile ortaya çıkan bu durum, Avrupa’daki pek çok ülkenin ısı pompası sistemlerine yönelmesine sebep olmuştur. Ayrıca, bu sistemin 2050’ye kadar dünya genelinde 2.6 milyar insanın klima ihtiyacını karşılaması beklenmektedir. Türkiye’de de son yıllarda ısı pompası kullanımının arttığı, yeni bina projelerinin ise bu sistemlerin kurulumu için uygun şekilde tasarlanması gerektiği ifade edilmektedir.

Türkiye, iklimlendirme teknolojilerinin üretimi ve kullanımı açısından dünya genelinde önemli bir konumdadır. Kındap, jeotermal ısı pompalarının yaygınlaştırılması için uzun vadeli kredi ve destek mekanizmalarının geliştirilmesi gerektiğini düşündüğünü belirtmiştir. Küresel ölçekte, gelişmiş jeotermal teknolojileri ile entegre bir yaklaşım benimseyerek, dışa bağımlılığı sıfıra indiren bu enerji kaynağından daha fazla yararlanılması hedeflenmektedir.

Avrupa’da ise, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrasında, fosil yakıt bağımlılığını sona erdirmek amacıyla 2030 yılına kadar 30 milyon ısı pompası kurulumu hedeflendiği aktarılmıştır. Avrupa Komisyonu tarafından önerilen REPowerEU paketi ile bu hedefin gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Kındap, sadece konutlarda değil, tüm yaşam alanlarında kendi enerjisini üreten ve tüketen sistemlerin tasarımı ve uygulanmasının gerektiğine işaret etti.

Bu bağlamda, Türkiye’nin jeotermal ısı pompaları kullanarak enerji tüketimini azaltma ve sürdürülebilir bir enerji geleceği oluşturma potansiyeli oldukça yüksektir. Kındap’ın açıklamaları, bu teknolojinin yaygınlaştırılması ve enerji verimliliği için atılması gereken adımları net bir şekilde ortaya koymaktadır.