22 Aralık 2024 Pazar
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2024 yılı Temmuz ayı itibarıyla Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri’ni yayımladı. Raporun sonucuna göre, Temmuz ayı sonu itibarıyla Türkiye’nin kısa vadeli dış borç stoku, 2023 yılının sonuna göre önemli bir değişiklik göstermeyerek 176,1 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Bu dönemde dikkat çeken bir diğer nokta, bankaların kaynaklı kısa vadeli dış borç stokunun yüzde 12,7 oranında artış göstererek 77,1 milyar ABD doları seviyesine ulaşması oldu. Öte yandan, diğer sektörlerin borç stokunun ise yüzde 1,7 oranında azalmasıyla 60,3 milyar ABD doları düzeyinde kalması dikkate değer bir durumdur.
Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli kredilerin durumu ise oldukça ilginç. 2023 yıl sonuna nazaran yüzde 42,9 oranında bir artış göstererek 18,0 milyar ABD doları seviyesine ulaşan bankalar, finansman sağlama konusunda önemli bir yol kat etti. Bununla birlikte, banka dışı yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabının yüzde 4,4 azalışla 19,1 milyar ABD doları seviyesine düşmesi dikkat çekiyor. Yurt dışı yerleşik bankaların mevduatı da yüzde 5,5 oranında bir azalma yaşayarak 19,6 milyar ABD doları olarak belirlendi. Ancak, yurt dışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatlarının yüzde 34,9 artışla 20,4 milyar ABD doları seviyesine ulaşması pozitif bir gelişme olarak not edilmektedir.
Diğer sektörler kapsamında değerlendirilen ithalat borçları, 2023 yılı sonuna göre yüzde 3,6 oranında azalarak 52,3 milyar ABD doları seviyesine geriledi. Bu durum, genel dış ticaret dengesi açısından dikkate değer bir gösterge sunuyor.
Borçlar, borçlu bazında incelendiğinde, kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcunun 2023 sonuna göre yüzde 11,6 artarak 38,5 milyar ABD doları olduğu gözlemlendi. Özel sektör ise, yüzde 3,8 oranında bir artışla 99,0 milyar ABD doları düzeyine ulaştı. Bu veriler, kamu ve özel sektör arasında borçlanma dinamiklerinin nasıl şekillendiğine dair önemli bilgiler sunuyor.
Alacaklı bazında yapılan değerlendirmelerde ise özel alacaklılar kategorisindeki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçların yıl sonuna göre yüzde 1,4 azalarak 94,7 milyar ABD doları, parasal olmayan kuruluşlara olan borçların ise yüzde 2,1 düşüşle 77,0 milyar ABD doları seviyesine indiği belirtiliyor. 2023 yılında 1,2 milyar ABD doları seviyesinde olan kısa vadeli tahvil ihraçlarının, 2024 yılı Temmuz sonu itibarıyla 4,5 milyar ABD doları seviyesine yükselmesi dikkat çekici bir artış olarak kaydedildi. Bunun yanı sıra, resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçların 46 milyon ABD doları düzeyinde olduğu bildirildi.
2024 yılı Temmuz sonu itibarıyla kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu ise oldukça çeşitlidir. Bunun yüzde 47,3’ünü ABD doları, yüzde 21,5’ini Euro, yüzde 14,8’ini Türk Lirası ve yüzde 16,4’ünü diğer döviz cinsleri oluşturmaktadır. Bu durum, döviz türleri bakımından hızlı bir değişimi gösterirken, ekonomik belirsizliklerin döviz kompozisyonuna nasıl yansıdığını da öne çıkarmaktadır.
Son olarak, orijinal vadi süresine bakılmaksızın, vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verileri kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre, kısa vadeli dış borç stokunun 232,8 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleştiği görülmektedir. Bu stokun 21,4 milyar ABD doları kısmının, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluştuğu vurgulanmıştır. Borçlu bazında değerlendirecek olursak, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 23,7, Merkez Bankası’nın yüzde 16,6 ve özel sektörün yüzde 59,7 oranında bir paya sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bu veriler, Türkiye’nin dış borç dinamikleri hakkında önemli bir analiz sunmaktadır.