22 Aralık 2024 Pazar
İsrail, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü askeri operasyonlarını Lübnan’a da taşımaya devam ediyor. Gece gündüz yapılan hava saldırıları, ülkenin kuzeyindeki Bekaa Vadisi’nde bir eve yönelik gerçekleştirildi ve bu saldırıda 11 kişi hayatını kaybetti. Saldırının ardından, enkaz altında kalanlar için arama çalışmaları devam etmekte.
Lübnan Ulusal Haber Ajansı’nın (NNA) aktardığı bilgiye göre, İsrail ordusu bu kez ülkenin güneyindeki Tyre bölgesinde bulunan Tayr Debba kasabasını bombaladı. Bu saldırı sonucunda 4 kişi yaşamını yitirirken, çok sayıda kişi de yaralandı. Saldırıların artması, bölgedeki sivil can kayıplarını artırmakta ve halk arasında büyük bir korku yaratmaktadır.
İsrail ordusu, gerçekleştirdiği saldırılarda Lübnan’daki Hizbullah örgütünün üst düzey isimlerinden Nebil Kauk’u hedef aldığını öne sürüyor. Ancak Hizbullah’tan bu iddiaya yönelik henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Durumun belirsizliği, Lübnan’daki tansiyonu daha da artırmakta.
Aynı zamanda, İran Devrim Muhafızları Ordusu da bir açıklama yaparak, Kudüs Gücü Operasyonlarından sorumlu komutan yardımcısı Abbas Nilfuruşan’ın İsrail’in Beyrut’a yönelik gerçekleştirdiği Cuma günü düzenlenen saldırıda hayatını kaybettiğini doğruladı. Açıklamada, Nilfuruşan’ın “İran’ın güvenliği için çalışan ve Filistin davasına yardım eden biri” olduğu vurgulanarak, onun ölümü dolayısıyla bir taziye mesajı iletildi.
Lübnan Sağlık Bakanlığı ise 8 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail’in gerçekleştirdiği saldırılarda 104’ü çocuk toplamda bin 640 kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi. Bakanlık, meydana gelen can kayıplarının büyük çoğunluğunun özellikle son iki haftadaki saldırılarda yaşandığını belirtmiş, bu durum sivillerin maruz kaldığı tehditlerin boyutunu gözler önüne sermektedir.
Saldırılar sonucunda yaşanan sivil can kayıpları, iki ülke arasındaki insani durumu daha da ağırlaştırmakta ve uluslararası toplumun bu meseleye yönelik tepkilerini sorgulatmaktadır. Soğuk savaş dönemlerinden bu yana süren çatışmaların günümüzdeki yansımaları, bölgedeki barış ve güvenlik arayışlarını zorlaştırmakta; halklar arasında giderek derinleşen bir güvensizlik ortamı oluşturmakta.
Bu süre zarfında, özellikle Lübnan’daki yerel ve uluslararası insani yardım kuruluşlarının durumu daha da kritik hale geldi. Saldırılar sonrasında etkilenen halk için acil yardım ihtiyaçları artarken, bölgede yaşanan insani kriz, uluslararası tarafların dikkatini çekmekte. Saldırılardan etkilenenlerin durumları, medyada en çok tartışılan konular arasında yer almakta ve dünya genelindeki insan hakları savunucuları, bu durumun iyileştirilmesi adına harekete geçmeye çağrılmaktadır.
Sonuç olarak, İsrail’in Gazze Şeridi ve Lübnan’daki saldırıları, hem bölgedeki güvenlik durumunu tehdit etmekte hem de sivil can kayıplarını artırarak insani drama yol açmaktadır. Karşılıklı saldırılar, bölgedeki karışıklıkları derinleştirirken, aynı zamanda uluslararası toplumun müdahale ihtiyacını da giderek daha fazla gündeme getiriyor.