Anatomide Farkındalık: Kadavra Bağışçıları Onurlandı!

0

BEĞENDİM

0

İzmir’de, kadavralarını Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı’na tıp fakültesi öğrencilerinin eğitimine destek olmak amacıyla bağışlayan altı kişinin ailelerine bir teşekkür plaketi verildi. Bu anlamlı etkinlik, EÜ Tıp Fakültesi’nin Recep Egemen Amfisi’nde, Dünya Anatomi Günü dolayısıyla gerçekleştirildi.

Etkinlikte konuşma yapan EÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Burcu Barutçuoğlu, anatomi eğitiminin tıp bilimindeki önemine vurgu yaptı. Barutçuoğlu, “Anatomi eğitimi, tıp eğitiminde ilk aşamadır. Kadavranın, tıp fakültesi öğrencilerinin öğretiminde çok kritik bir rolü vardır” şeklinde konuştu. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte de bileşenlerin iyi bir şekilde öğrenilmesinin öneminin altını çizen Barutçuoğlu, “Beden bağışının farkındalığı büyük bir önem taşıyor. Bilime bedenini bağışlayan bu değerli bağışçılara ve onların ailelerine teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

EÜ Girişimsel Anatomi ve Plastinasyon Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Okan Bilge, bu yıl toplamda altı bedenin kadavra olarak çeşitli ana bilim dallarına bağışlandığını belirtti. Bilge, kadavra bağışının ihtiyaçların çok altında kaldığını ve bunun eğitimin kalitesini olumsuz etkilediğini dile getirdi. Kadavra bağışlarının arttırılması gerektiğine dikkat çeken Bilge, bu konuda farkındalığın artırılması için toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Törenin ardından, kadavralarını bağışlayan kişilerin ailelerine teşekkür plaketi takdim edildi. Bu anlamlı anları paylaşan aile üyeleri duygularını ve düşüncelerini dile getirdiler. Plaket töreninde söz alan Ayşe Yıldız Durudoğan, eşi Murat Durudoğan’ın her gününü anlamlı kıldığına dikkat çekti. Eşinin bilime olan inancını ve gösterdiği cesareti paylaşan Durudoğan, “Murat, bedenini EÜ Tıp Fakültesi’ne bağışlayarak bilime ve genç hekimlerimize ışık olmayı seçti. Bu davranış, onun karakterini ve insanlık anlayışını en iyi şekilde yansıtmaktadır. Zamanla anladım ki Murat, sadece bedenini değil, aynı zamanda bilgisini de insanlığa adadı. O, sadece bizim kalbimizde değil, bu fakültenin duvarlarında, öğrencilerin zihinlerinde ve bilimin ilerlediği her alanda yaşamaya devam ediyor” şeklinde duygularını ifade etti.

Onur Alp Coşkun da, babası Nihat Coşkun’un beden eğitimi öğretmeni olduğunu ve yaşarken bedenini kadavra olarak bağışlamaya karar verdiğini belirtti. Coşkun, “Babamın bu kararı, bana kadavra bağışının ne kadar önemli olduğunu anlamamı sağladı. Bu durum, eğitim alanında bir fark yaratma çabası olarak değerlendirilebilir” şeklinde düşüncelerini paylaştı.

Bu etkinlik, tıp eğitimi alanında kadavra bağışlarının önemini bir kez daha gözler önüne sererken, toplumsal bilinçlenmenin gerekliliğini de vurgulamaktadır. Her bireyin katkısı, gelecekteki hekimlerin eğitimi için kritik bir öneme sahiptir.