0

BEĞENDİM

0

Fatih Altaylı’nın Duruşması: Tehditler ve Destekçiler

Gazeteci Fatih Altaylı, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan tehdit ifadeleri kullandığı iddiasıyla tutuklanmıştı. Bu durum, Türkiye medyasının gündemine oturmuş ve Altaylı bugünkü duruşmasıyla ilgili yoğun bir ilgi oluşmuştur. 26 Kasım 2023 tarihinde gerçekleşecek olan ikinci duruşma, Silivri’deki mahkeme salonunda yapılacak. Altaylı’nın tutukluluğunu sürdüren hakimeyeti, ilk duruşmayı 3 Ekim tarihinde gerçekleştirmiş ve o zamandan beri Altaylı’nın durumu merakla takip edilmektedir.

Dava sürecinde, Fatih Altaylı’nın avukatları mütalaaya karşı yazılı savunmalarını mahkemeye sunarak Altaylı’nın durumunu desteklemek adına ellerinden geleni yapmışlardır. Gazeteci, 22 Haziran’dan bu yana tutuklu yargılanmaktadır ve bugün duruşmada bir karar verilmesi bekleniyor. Altaylı’nın durumu, hem Türkiye’deki ifade özgürlüğü konularını gündeme taşımakta hem de toplumda farklı tartışmalara yol açmaktadır.

Önemli İsimler Duruşmaya Katılacak

Fatih Altaylı’nın duruşmasına katılanlar arasında tanınmış isimler de bulunmaktadır. Özellikle, Altaylı’nın programlarına katılan tarihçi İlber Ortaylı ve Celal Şengör’ün yanı sıra tarihçi Murat Bardakçı da Silivri’de duruşmanın yapılacağı mahkeme salonunda hazır bulunmuştur. Bu isimlerin duruşmaya katılması, Altaylı’ya destek vermek adına önemli bir adım olarak algılanmakta ve medya camiasında geniş yankı uyandırmaktadır. Ayrıca, CHP Milletvekilleri Utku Çakırözer ve Sezgin Tanrıkulu da duruşma salonunda yer almıştır. Bu durum, Altaylı’nın savunucuları ve destekçileri içerisindeki siyasi çeşitliliği göstermektedir.

Olayların Gelişimi

Fatih Altaylı, bir YouTube yayınında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ömür boyu görevde kalmasını konu alan bir yorumda bulunmuştu. Yayınında, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ömür boyunca Cumhurbaşkanlığına devam etsin mi? Halkın %70’i buna karşıymış” şeklinde ifadeler kullanarak kamuoyundaki genel eğilimlere dikkat çekmiştir. Altaylı’nın bu sözleri, özellikle AKP seçmeninin önemli bir bölümünün ve MHP seçmeninin belirli bir kesiminin bu durumu desteklemediğine işaret etmiştir.

Altaylı’nın sözleri, Cumhurbaşkanı başdanışmanı Oktay Saral tarafından sosyal medyada hedef gösterilmiş ve Saral, Altaylı’yı tehdit eden bir içerik paylaşmıştır. Saral, Altaylı’nın programından bir kesit ile birlikte “Suyun ısınmaya başladı” ifadesini kullanarak, Altaylı’ya yönelik tehditkar bir üslup benimsemiştir. Bu paylaşımın ardından, yalnızca birkaç saat içinde Altaylı gözaltına alınmış ve bir gün sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Silivri’ye gönderilmiştir.

Altaylı’nın 3 Ekim’de görülen ilk duruşmasında bir karar çıkmaması, kamuoyunda davanın gidişatıyla ilgili çeşitli spekülasyonlar yaratmıştır. Bugünkü duruşma, hem Altaylı’nın durumu açısından hem de Türkiye’deki özgürlük meseleleri açısından kritik bir önem taşıyor. Dava sürecinin takibi, hem medyanın hem de toplumsal kesimlerin yoğun bir şekilde takip ettiği bir konu haline gelmiştir. Altaylı’nın bu durumu, Türkiye’deki ifade özgürlüğü tartışmalarında da önemli bir yere sahip olmaktadır.