Kadın Başkana Saldırıya Ceza: Emsal Karar!

0

BEĞENDİM

0

29 Ekim 2019 tarihinde, Cumhuriyet Bayramı kutlamaları esnasında Selçuk’ta yaşanan bir olay, Türkiye’deki siyasi iklimin ne denli çalkantılı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. O gün, üç dönem belediye başkanlığı yapmış olan Hüseyin Vefa Ülgür, Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’e karşı hakaret, tehdit ve fiziki müdahalelerde bulundu. Bu olay, sadece bireysel bir saldırı olmaktan öte, toplumsal bir meseleyi de gündeme taşıdı. Medyada geniş bir yer bulan bu olay, kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı.

Hüseyin Vefa Ülgür, geçmişteki siyasi kariyeri gereği bazı destekçilerinin gözünde hala bir otorite olarak kalmasına rağmen, Ceritoğlu Sengel’e yönelik davranışları, güç zehirlenmesinin bir örneği olarak nitelendirildi. Ülgür’ün bu saldırıyı, yanında oğlunu ve kardeşini de alarak gerçekleştirmesi ise olayın ciddiyetini daha da artırdı. Bu durum, sadece bir siyasetçinin başka bir siyasetçiye yönelik saldırısı olmaktan öte, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları açısından da büyük bir önem taşıyan bir durumdu.

Olayın ardından açılan dava, altı yılı aşkın bir süreyle devam etti. Yapılan yargılamalar sonunda, Hüseyin Vefa Ülgür’e hapis cezası verildi. Ancak Ülgür’ün oğlu Anıl Ülgür, sabıkası olmaması sebebiyle cezasının ertelenmesine karar verildi. Bu süreçte, Ülgür’ün CHP’den ihraç edilmesi de dikkat çekti. Siyasi bir figürün, halkın oylarıyla seçilmiş bir kadın belediye başkanına karşı bu tür bir tutum sergilemesi, hem insanlık onuruna hem de siyasi etik kurallarına aykırıydı.

Filiz Ceritoğlu Sengel, sadece kendi hakkını savunmakla kalmayıp, tüm kadınların hakları için de mücadele etti. Bu dava, kişisel bir husumetin çok ötesinde, kadınların toplumdaki yerini sorgulayan bir dava oldu. Sengel, bu süreçte geri adım atmadı ve hukuki yollarla hakkını aradı. Alınan kararla birlikte, onun direnişi, kadınların siyasi alandaki mücadelelerinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Sengel’in kararlılığı, sadece bir belediye başkanı olarak değil, aynı zamanda bir kadın olarak da önemli bir mücadele vermesi açısından dikkat çekici. O, şiddete boyun eğmeyen, tehdit karşısında susmayan bir karakter olarak toplumda bir örnek teşkil etti. Onun duruşu, tüm kadınlara yönelik güçlü bir mesaj bıraktı. “Kadınlar susmayacak. Kadınların iradesine yönelen her saldırı, hukuka, cesarete ve kararlılığa çarpıp geri dönecektir” ifadesi, bu perspektifi pekiştiren bir söz oldu.

Sonuç olarak, bu dava, yalnızca bir bireyin karşılaştığı bir sorun olmanın ötesinde, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları bakımından emsal niteliğinde bir dava olarak tarihe geçti. Hüseyin Vefa Ülgür’e verilen ceza, kadınların yılmadan mücadelesinin bir sonucuydu. Bu olay, kadınların siyasetteki yeri ve haklarını savunma konusundaki kararlılıkları açısından da önemli bir dönüm noktası oldu.