İzmir’de son dönemlerde sıkça karşılaşılan bir sorun, bazı inşaat ve altyapı firmalarının yol kazma işlemlerinden sonra sorumluluklarını yerine getirmemesi. Bu firmalar, belirli bir projeyi tamamlayarak, yolları kazıyor ve işlerini hallettikten sonra, o kazdıkları yerlere dair hiçbir düzenleme yapmadan yollarını terk ediyorlar. Bu durum, İzmir sokaklarında ciddi bir tehlike ve rahatsızlık yaratmaya başlamış durumda.
İşin can alıcı noktası, bu ekiplerin kazı yaptıkları alanı eski haline döndürmeden gitmeleridir. Asfaltın düzgün bir şekilde kapatılmaması veya kazıda yaratılan çukurların bozulmuş bir halde bırakılması, mahalle sakinleri için ciddi bir sorun haline geliyor. Özellikle araç sahipleri ve çocuklar, bu kazıların ardından oluşan tehlikeli yollarla karşı karşıya kalıyor. Çünkü yolların hali zaten iyi değilken, kazı yapıldıktan sonra oluşan durum, güvenliği daha da tehlikeye atıyor. Bu durum, sel baskınlarına kadar giden olumsuz sonuçlar doğurabiliyor.
Vatandaşlar için bu sorun başka bir boyut kazanıyor. Kazıyı yapan firmaların kimliği çoğu zaman belirsiz kalıyor. Bu durumda, vatandaşlar genellikle suçu belediyelere yükleyerek büyük bir haksızlık yapmış olabiliyorlar. Oysa ki, yapılan kazılar ve çalışmalar, bu firmalar tarafından yürütülüyor. Belediyelerin bu süreçteki rolü çoğu zaman sınırlı kalıyor. Koskoca firmalar, büyük iş gücü ve altyapısına sahip olmalarına rağmen, yaptıkları işin ardından geride bıraktıkları alanı toparlayacak bir disipline sahip olmuyorlar. Bu durumda, her geçen gün daha da artan sorunlar, şehir yaşamını olumsuz etkiliyor.
Bu süreçte, acil bir yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğu açık. İzmir’deki belediyelerin, bu firmalarla sözleşmeler yaparak sorumlulukları net bir şekilde belirlemesi gerekiyor. Firmaların, kazı sonrası bölgeleri eski durumuna döndürmemeleri halinde yaptırımlarla karşılaşabilecekleri bir sistem oluşturulması, belki de çözüm için bir çare olabilir. Aksi takdirde, yeni yollar bile köstebek yuvalarına dönüşmekte. Yani bu durum, sadece bir altyapı sorunu değil, aynı zamanda halk sağlığını ve yaşam kalitesini tehdit eden bir tehlike olarak karşımıza çıkıyor.
Görüldüğü gibi, İzmir’deki durum her geçen gün biraz daha içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Bu sebeple, firmaların işini sadece kazmakla bitirememesi gerektiği, işin tamamlanması ve vatandaşların güvenliğinin sağlanması için gereken düzenlemelerin yapılması gerektiği daha fazla gündeme gelmeli. Bu süreçte, sorumluluklarını yerine getirmeyen firmalar, cezalarla yüzleşmek zorunda bırakılabilir. İzmir’in vatandaşları için bu durum, yıkıcı sonuçları beraberinde getirebilir. Yazık ve günahtır ki, bu yerler bu koşullarda bırakılıyor.
Haber merkezi olarak, sorunun devam etmesi halinde daha fazla mağduriyetin yaşanacağını ve hemen harekete geçilmesi gerektiğini vurgulamak istiyoruz. İzmir’in sokaklarının daha güvenilir hale gelmesi için gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması büyük önem taşıyor.