İzmir Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkanlığı, 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen İzmir depreminden sonra, en çok hasar alan bölgeler olarak tespit edilen Bayraklı ve Bornova’da gerçekleştirdikleri yapı envanter çalışmalarını, şimdi de Karşıyaka ilçesi Bahriye Üçok Mahallesi’nde devam ettirmekte. Olası bir deprem durumunda yapıların hasar alıp almayacağını belirlemek ve güvenli yaşam alanları oluşturmak amacıyla yapılan bu çalışmalar kapsamında, Karşıyaka’daki 27 mahallede toplamda 22 bin 500 yapının incelenmesi planlanmakta.
Bu önemli proje, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile iş birliği içinde yürütülmekte. İki aşamalı bir yöntem uygulanacak olan bu projede, alanında uzman inşaat mühendisleri, saha incelemeleri ve proje analizleri ile yapıların durumunu değerlendirerek, elde edilen verileri İzmir’in Deprem Master Planı’na altlık oluşturacak şekilde toplayacaklar.
Konuyla ilgili bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkanlığı Yapı İnceleme Ve İyileştirme Şube Müdürü Soner Bilge, kentin depreme dirençliliğini artırmayı amaçladıklarını ifade etti. “30 Ekim İzmir depreminin ardından, depremden en fazla etkilenen Bayraklı ve Bornova’da başlattığımız çalışmalar tamamlandı. Bu bölgelerde yaklaşık 100 bin yapıyı inceledik. Şimdi ise Karşıyaka’da iki aşamalı bir çalışmaya geçiyoruz. Hem saha hem de proje bazında incelemelerimiz olacak” dedi.
Bilge, yürütülen çalışmayı sağlık taramasına benzeterek, “Bu bir ön değerlendirme, kesin tanı değil. Yani yapının yaşı, inşa edildiği yıl gibi bilgileri toplayıp değerlendiriyoruz. Amacımız İzmir’in Deprem Master Planı’na altlık oluşturmak ve kentin yenilenecek alanlarının yanı sıra sağlıklı yaşam alanları kurmak için gerekli verileri sunmak” diye açıkladı.
Proje çerçevesinde ilk etapta, saha ekiplerinin inceleme yapacağını vurgulayan Soner Bilge, saha çalışmaları tamamlandıktan sonra proje üzerinden değerlendirmelere geçileceğini belirtti. İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Bengi Atak ise, 30 Ekim depremi sonrası İzmir’deki yapı stokunun oldukça kırılgan olduğunu vurguladı. Binaların güvenliğinin, depreme dayanıklılığı açısından kritik bir unsur olduğunu söyleyen Atak, “Barınma hakkı insanların en doğal hakkıdır ve bu hakkın güvenli bir şekilde yapılması büyük önem taşımaktadır” dedi.
Atak, çalışmanın bir önceliklendirme veya risk değerlendirme çalışması olmadığını, yalnızca yapılar hakkında bilgi toplandığını ifade etti. Çalışmalarda karot gibi numunelerin alınmayacağını aktaran Atak, uzman ekiplerin binaların fotoğraflarını çekerek ölçüler alacağını, ardından masa başında projelerin değerlendirilmesi ile tahminlerde bulunacaklarını belirtti. Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü akademisyenlerinin ise elde edilen bulguların analiz edilmesine yardımcı olacağı bilgisi verildi.
Çalışmalar sonunda, 22 bin 500 binanın önceliklendirilmesi yapılacak. “Bu sayede elimizdeki kaynaklarla hangi bölgelerde güçlendirme ve dönüşüm başlatmamız gerektiğini belirlemiş olacağız. Aynı zamanda afet anında müdahale edilmesi gereken alanların belirlenmesine katkıda bulunacak” diyen Atak, bu tür çalışmaları hastanelerdeki triyaj odalarına benzetti. Hızlı değerlendirme ile hangi yapıların detaylı incelemeye alınması gerektiğine karar verileceğini kaydetti.
Karşı