İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen “yolsuzluk” soruşturması çerçevesinde, önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanı sıra CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın tutuklanması, bir kooperatif projesinin yüzlerce mağdur için hayal kırıklığına dönüşmesine neden oldu. İddialara göre, inşaat çalışmaları, yalnızca yüzde 10 seviyesine bile ulaşılamadan dururken, maliyetlerin toplamda 12 milyon TL’yi aşması dikkat çekti. Kooperatifin yer aldığı projedeki bazı konutların, inşaat planında yer almamasına rağmen bazı CHP’li isimler tarafından alındığı öne sürüldü.
2022 yılında, o dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir Büyükşehir Belediyesi, partililer ve bazı sivil toplum kuruluşları ile birlikte tanıtımını üstlendiği yapı kooperatifi projesi, zamanla yüzlerce aile için bir mağduriyet hikayesinin ortaya çıkmasına yol açtı. Kooperatif üyeleri, “belediye güvencesi var” düşüncesiyle projeye dahil olmuş, ödemelerini ve katkılarını yapmalarına rağmen ardından hiçbir ilerleme kaydedemedikleri ifade edildi. Bu yolsuzluk soruşturmasında, aynı zamanda bazı CHP’li isimlerin, inşaat için maddi katkı göstermeden konut sahibi oldukları iddiaları da gündeme geldi.
Projenin inşası, Gaziemir ilçesi Aktepe Mahallesi’nde gerçekleştirilen 164 konuttan oluşan projede, büyük ölçüde tamamlanan ödemelere rağmen yalnızca yüzde 9,77 oranı ile sınırlı kaldı. Kooperatif başkanı Ali Alpyavuz, müteahhit firmaya yüksek miktarda avans ödendiği halde hiçbir ilerleme sağlanamaması ve birlikte gelir durumunun karmaşık hale geldiği belirtti. Alpyavuz, “2024 yılının sonunda inşaatın tamamlanması gerekiyordu. Ancak gördüğünüz gibi kooperatifin bitme oranı sadece 9,77’dir. Müteahhit firma, büyük bir avans almasına rağmen, tüm inşaat faaliyetlerini durdurmuştur,” diyerek durumu aktardı.
Ali Alpyavuz, ihaleye katılan firmalar ile kooperatif denetim kurulu ve bazı siyasi isimler arasında akrabalık ilişkileri olduğuna dikkat çekti. Bu ilişkiler doğrultusunda, ihaleye fesat karıştırıldığını, evrakta sahtecilik yapıldığını ve kooperatif içinde Kooperatif Kanununa muhalefet edildiğini savundu. Hatta, ihale verilen firmaların yöneticilerinin, CHP’li bazı isimlerle akrabalık ilişkisi olduğu da belirtildi. Projenin başlangıç maliyeti 151 milyon TL olarak duyurulurken, çok kısa bir süre içinde bu rakamın 329 milyon TL’ye çıkması, şüpheleri daha da artırdı.
Başlangıçta ortak alan olarak tanımlanan ve içinde havuz ile yeşil alan bulunan projeye yönelik, lüks dubleks villaların yerleştirildiği öne sürüldü. Bu villaların, dönemin yöneticileri ile bazı siyasi isimlere tahsis edildiği iddiaları, kooperatifin işleyişine yönelik kaygıları artırdı. Alpyavuz, kooperatif bilgi sistemine baktıklarında, bazılarında “Konut 1, Konut 2” gibi ibareler gördüklerini ve bunların, ortak alan olarak düşünülen alana yerleştirilen villalar olduğunu tespit ettiklerini açıkladı.
Projeye dahil olan ve ilk etapta 1 milyon TL ödeyen bazı vatandaşlar, 2024 yılına gelindiğinde evlerinin maliyetinin 12 milyon TL’ye çıktığını kaydettiler. Emeklilik ikramiyeleriyle projeye dahil olan birçok kişi, mevcut durumda ödeme yapmanın imkânı olmadığını dile getiriyor. Emekli memur Hasan Uluğ, projenin güvenilirliği ile ilgili endişelerini paylaşarak, “Garanti diye girdik, ama maalesef şu an ortada ne daire var, ne ev. Yatırdığımız paralar heba oldu gitti,” diyor.
İ