Deprem Sonrası İzmir’de Vicdan Sorunu!
961 okunma

Deprem Sonrası İzmir’de Vicdan Sorunu!

Temmuz 12, 2025 15:01
Deprem Sonrası İzmir’de Vicdan Sorunu!
0

BEĞENDİM



Samos Adası Depremi ve İzmir’in Dönüşüm Süreci

Samos Adası’ndan Gelen Yıkım: 30 Ekim 2020 Depremi

Ege Denizi açıklarında bulunan Samos Adası’ndan 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen deprem, hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır. Saat 14.51’de, hepimizin günlük yaşantısının ortasında, deprem kimimiz evde, kimimiz işte, kimimiz de marketteyken yakaladı. Ancak, ortak bir his vardı; bu, güvende olmadığımızdır. 6,6 büyüklüğündeki bu deprem, İzmir’e uzak olmasına rağmen çok ciddi yıkımlara yol açtı. Özellikle Bayraklı bölgesinde onlarca bina yıkıldı ve yüzlerce bina orta, hafif ve ağır hasarlar aldı. Bu acı olay sonucunda ise 117 vatandaşımızı kaybettik.

5 Yıllık Süreç: Sorunlar ve Çözüm Arayışları

Şu an dönüp bakıldığında 30 Ekim depreminden bu yana yaklaşık 5 yıl geçti. Bu süre zarfında, özellikle depremden ağır hasar alan Bayraklı, Bornova ve Karşıyaka gibi ilçelerde dönüşüm konusunda kayda değer bir ilerleme sağlanamamıştır. Bu durumun maliyetleri göz önünde bulundurulduğunda, dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesi oldukça zordur. Bu noktada, mülk sahiplerinin herhangi bir kabahati bulunmadığı aşikardır; suç, seçtiğimiz yönetimlerde yatmaktadır.

Vicdan ve Para Hırsı Üzerine

Deprem sonrası yaşanan olayların bir diğer boyutu ise vicdan konusudur. Hasar gören evlerde ne oldu? Maalesef, maddi kazanç hırsı, deprem riski gerçeğini etkisiz hale getirdi. 30 Ekim’de binaları risk altında olan birçok vatandaş evlerini terk edip güvenli konutlara taşındı. Ancak bu süreçte boşalan evler, mülk sahipleri tarafından kiraya verilmek üzere tekrar kullanıma sunuldu. Özellikle düşük fiyatlı konutlar, şehir dışından gelen memurlar ve öğrenciler için cazip hale geldi.

Ancak İzmir’in merkezinde bulunan ve riskli durumdaki uygun fiyatlı bu konutların tehlikede olduğu gerçeği göz ardı edildi. İnsanlar, güvenli bir konut arayışı içinde riskli bir evin kiraya verilemeyeceğini göz önünde bulundurmadı. Mülk sahiplerinin para hırsı, bu tür riskli yapıların kiralanmasına zemin hazırladı. Şimdi belki de kendinize soruyorsunuz; elektrik, su ve doğalgaz bu evlerde nasıl bağlatılacak? Ne yazık ki bu konutlara bağlatmak istediklerinde firmalar, ret cevaplarıyla karşılaştı.

Sorumluluk ve Gelecek

Türkiye’nin en çok konuştuğu depremlerden biri olan, İstanbul depremi gibi, İzmir depremi de çok yıkıcı olması beklenen bir olaydır. Peki, bu tür konutlarda yaşayanların vebali kimdedir? Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve İzmir Müdürlüğü nerededir? Eğer bu departmanlar üzerine düşen görevleri yerine getirmezse, yeni kayıpların çaresizliğini yaşamak zorunda kalacak mıyız? Para hırsı insanların canından daha değerli olmamalıdır. Vicdanlarımızı, bankadaki paradan önde tutmayı öğrenmeliyiz.

Sonuç: Hareket Zamanı

Son olarak, sorumluluklarını yerine getirmeyen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile yerel yönetimlerin acilen harekete geçmesi gerekmektedir. Aksi halde, hem yetki sahibi olup harekete geçmeyen kişi ve kurumların sorumluluğu artacaktır. Gelecekte benzer acı olayların yaşanmaması için verilen bu mesajı dikkate almak

En az 10 karakter gerekli