İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı iştiraklerde çalışan yaklaşık 23 bin işçinin, 29 Mayıs tarihinde başlattığı grev ile ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Grevin devamı veya sonlandırılması konusunda oylama yapan işçiler, toplu sözleşmenin imzalama yetkisini sendika şube yöneticilerine verme kararı aldı. Uyumsuzluklar ve işveren ile yapılan toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin yetersizliği nedeniyle grev kararı alınması kaçınılmaz oldu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile DİSK Genel-İş arasında yapılan görüşmelerde sonuç alınamaması üzerine İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir iştiraklerinde çalışan on binlerce işçi greve gitti. Şu anda devam eden grevde, işçiler yaptıkları yürüyüşler ve toplantılarla seslerini duyurma çabası içindeler. Bu süreçte, başta ulaşım olmak üzere birçok hizmetin durma noktasına gelmesi ve çöplerin toplanamaması, şehirdeki vatandaşları ciddi şekilde mağdur etti.
Kültürpark’ta bulunan Büyükşehir Belediyesi binası önünde bir basın toplantısı düzenleyen Genel İş İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Ercan Gül, “Örgütün ikiye bölüneceğini gördüğümüz yerde bir karar almak zorundayız” açıklamasında bulundu. Gül, işçilere hitaben, “Eğer bize yetki verirseniz TİS’i son aşamasını birlikte sağlayacağız. Yetki vermezseniz kimseye alınmayız. Başarısızlığın sonucuna katlanırız” şeklinde konuştu. Ayrıca, örgütlü bir şekilde durmak istediklerini ve işverenin olası saldırılarına karşı birlik olmanın önemli olduğunu vurguladı.
Ercan Gül, sendika temsilcilerinin toplantılar yaptığını ve kendilerine de haber gelmesi durumunda katılacaklarını belirtti. “Dünkü yapmış olduğumuz görüşme neticesinde temsilciler kurulunu gerçekleştirdik. Ufak bir pürüz vardı. O pürüz hâlâ devam ediyor. Şu an CHP Genel Başkan Yardımcıları ile toplantı yapılıyor” diyerek mevcut durumun ciddiyetine dikkat çekti. Gül, “Geldiğimiz yerde talep edilenlerle enflasyon arasındaki fark git gide açılıyor. Biz bir çıkmazın içindeyiz ve çözüm arıyoruz” ifadelerini kullandı.
İşçilere “Yetkiyi veriyor musunuz?” diye seslenen Gül, bu sürecin örgütün birliğini korumanın önemini ortaya koydu. Açıklamalarına devam eden Gül, “Bize imza yetkisini veriyor musunuz? Belki içinizden tepki gösteren olacaktır ancak sandık kurulmasından yana değilim ama bu şekilde örgütün ikiye bölüneceğini gördüğümüz yerde bir karar almak zorundayız” dedi. Ayrıca, “Eğer bize yetki verirseniz TİS’i son noktaya getireceğiz. Yetki vermezseniz de kırılmayız. Buralarda güçlü olmak istiyorsak işverenin yarınlarına karşı durmak istiyorsak bir arada durmalıyız” diyerek birlik olmanın gerekliliğini yineledi.
Sonuç olarak, İzmir’deki işçi grevi, sadece çalışanların taleplerinin karşılanması açısından değil, aynı zamanda işçi hareketleri ve toplu sözleşme süreçleri bakımından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir. İşçilerin, yetki verip vermeyecekleri konusunda verdikleri karar, gelecekteki toplu sözleşme süreçlerinin şekillenmesine de etki edecek gibi görünmektedir. İzmir‘deki bu gelişmeler, yerel yönetim politikalarının ve işveren-işçi ilişkilerinin yeniden değerlendirilmesi adına önemli bir fırsat sunmaktadır.