İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunduğu süreçte doğum gününde edebiyatın önemli isimlerinden Nazım Hikmet’in “Karıma Mektup” şiirini okudu. Bu anları sosyal medya platformu X üzerinden paylaşan İmamoğlu’nun gönderisi, sosyal medya üzerinde bazı kısıtlamalar olduğu için CHP’nin Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi adlı hesap üzerinden yapıldı. İmamoğlu, videosuna “Silivri Cezaevi’nden memleket şairi Nazım Hikmet’e saygı ve özlemle…” ifadesini ekleyerek, şiirin duygusal atmosferini yansıttı.
Şiirin içinde, sevgi, özlem ve ölüm temaları derinlemesine işlenmiştir. Nazım Hikmet bu şiirinde, eşiyle olan bağını tam anlamıyla ifade etmek için güçlü bir dil kullanmış; karısına olan sevgisinin yanında, cezaevi hayatının getirdiği acı duyguları da dile getirmiştir. Ekrem İmamoğlu, böyle bir şiiri seçerek, kendi tutukluluk sürecine ve duygusal durumuna bir anlam yüklemiş, aynı zamanda edebiyatın insan ruhunda yarattığı etkileri de vurgulamış oldu.
Şiir, “Bir tanem!” gibi samimi ve içten bir ifadeyle başlamakta. Bu açılış, okuyucuya büyük bir sevgi ve bağlılık hissi aşılamaktadır. Sonrasında gelen cümlelerde ise, Nazım Hikmet’in yaşadığı zorlukları, başının sızladığını ifade ettiği, yüreğinin sersem olduğunu belirttiği ve hayatının sona ermesi durumunda, kalbinden ayrılacak olan sevdiği kadının duyacağı acıyı dile getirmektedir. Bu duygu yoğunluğu, hem bir sanatçı olarak Hikmet’in hem de bir eş olarak hissettiği derinlikteki hisleri ortaya koyar.
Şiirin akışı, ölüm ve hayat arasındaki ince çizgiyi sorgularken, aynı zamanda “korkuyu görmek için boşuna bakacaklar” mısralarıyla, ölüm korkusunun üstesinden gelme çabasını vurgular. Nazım Hikmet’in sözleri ile, yaşayanların hatıralarıyla, sevgilileriyle olan bağlarının sürekliliğine dikkat çekilmektedir. Bu bağlam, İmamoğlu’nun şiiri paylaşmasının altında yatan kişisel ve toplumsal mücadeleyle de örtüşmektedir.
İmamoğlu’nun bu paylaşımla bir tür dayanışma ve varoluş isteği dile getirilmiş, bu durum okurlarında derin bir etki bırakmıştır. “Haydi bunlara boş ver. Bunlar uzak bir ihtimal.” mısralarıyla, yaşamın belirsizliklerine karşı duyulan direnci vurgulayarak, geleceğe dair umut mesajı vermektedir. Şairin, karısına olan hitabı ve ona verdiği değer, toplumda aile kavramının önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Son olarak, “Ne diye yazdım sana istendiğini idamımın” gibi mısralarla, özgürlük ve adalet arayışının önemini de hatırlatmaktadır. Ekrem İmamoğlu, bu şiiri paylaşarak sadece kendi duygularını değil, aynı zamanda toplumun adalet arayışını ve özgürlük isteğini de simgeleyen bir tavır sergilemiştir. Böylelikle, Nazım Hikmet’in şiirindeki derin ve güçlü temalar, İmamoğlu’nun içinde bulunduğu hapsi durumla örtüşerek, hem kişisel hem de toplumsal bir hikaye oluşturmuş olmaktadır.