Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımda, İstanbul‘da meydana gelen ve çevre illerden de hissedilen depreme ilişkin önemli bilgiler verdi. Bakan Tekin, deprem sonrası okullarda ciddi bir olumsuzluk yaşanmadığını belirtti. Bu durum, öğrenciler ve veliler için bir nebze olsun rahatlama sağladı. Özellikle depremin getirdiği stres ile birlikte güvenli alan ihtiyacının ortaya çıktığı düşünüldüğünde, okulların bu anlamda önemli bir rol oynadığı söylenebilir.
Bakan’ın açıklamasında, “Güvenli alan ihtiyacı doğrultusunda, okul bahçelerimiz tüm vatandaşlarımızın kullanımına açıktır.” ifadeleri dikkati çekti. Bu, hem okul öğrencileri hem de çevredeki vatandaşlar için okulları bir sığınak alanı haline getirme çabası olarak değerlendirilebilir. Toplumsal dayanışmanın güçlenmesi açısından bu tür uygulamalara ihtiyaç duyulmakta. Özellikle doğal afetler sonrasında, kamu alanlarının kullanımı toplumun ihtiyaçlarına cevap vermek için kritik bir öneme sahiptir.
Yusuf Tekin, açıklamasının devamında, İstanbul’daki okulların Perşembe ve Cuma günlerini tatil etme kararı aldıklarını duyurdu. Bu karar, deprem sonrası öğrencilerin ve öğretmenlerin psikolojik olarak rahatlaması ve güvenli bir ortamda bulunabilmesi adına alınmış görünmekte. Eğitim döneminin önemli bir kısmının kaybedilmesi riskini göze alarak, bu tatil kararı ile birlikte okulların tekrar güvenli bir şekilde faaliyete geçmesi için gerekli önlemlerin alınacağı ifade edildi.
Bakan Tekin’in açıklamaları, depremin yaşandığı gün itibarıyla birçok aileyi etkileyen bir durum olan, farkındalığı artırmak adına kamuoyu ile de paylaşıldı. Tüm Türkiye’nin gözleri, depremin ardından yapılanları takip ederken, güvenli alanların artırılması kararının ne kadar yararlı olacağı bir diğer önemli nokta olarak karşımıza çıktı. Okul bahçelerinin açık olması, toplumsal dayanışmanın sembollerinden birini oluşturmakla kalmayıp, ayrıca insanların bir araya gelerek moral bulmalarına da katkı sağlıyor.
Sonuç olarak, İstanbul’daki depremin ardından alınan bu kararlar, eğitim camiasının ve ailelerin hissettiği belirsizliği bir nebze olsun azaltmayı hedeflemekte. Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in açıklamaları, güvenli alanlar sağlamak ve herhangi bir olumsuz durum yaşanmaması adına gerekli adımların atıldığını göstermektedir. Geçmiş olsun dilekleriyle sona eren bu açıklamalar, toplumun dayanışma ruhunu pekiştirirken, afet koşullarında nasıl hareket edilmesi gerektiği hususunu da hatırlatmış durumda.