Başkan Dr. Cemil Tugay, 30 Ekim 2020 İzmir depreminin ve 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depreminin ardından, bu tür acıların yaşanmaması adına gerekli derslerin alınması gerektiğini vurguladı. Tugay, “İzmir’deki yapı stokunu depreme dayanıklı hale getirmek, yerleşime uygunluk haritası çıkartmak ve etkili bir afet yönetimi için Deprem Master Planı çalışmalarına hızla devam ediyoruz. Ne kadar zorlu bir süreç olursa olsun, riskli yapıların dönüşümü için süreci başlatacağız,” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kenti afetlere karşı dirençli hale getirmek ve güvenli yaşam alanları oluşturmak için önemli adımlar atıyor. Deprem Master Planı’nın altlık oluşturacak yapı envanteri, depremsellik-tsunami araştırması ve mikrobölgeleme etüt çalışmaları tamamlandığında güvenli bir şehir için gerekli veriler elde edilecek. Tüm bu araştırma sonuçları entegre edilerek, depremin yapı ve zemin üzerindeki etkileri en gerçekçi şekilde analiz edilecek.
Dr. Tugay, İzmir’in deprem riskinin azaltılması konusunu öncelikli bir mesele olarak ifade etti. “Depremsellik araştırması ve zemin çalışmalarına büyük önem veriyoruz. 30 Ekim 2020 ve 6 Şubat 2023 tarihindeki depremlerin acısı hala aklımızda. Bu acıların tekrar yaşanmaması için herkes gereken dersleri çıkarmalı. Artık tüm kurumların elinden gelenin fazlasını yapması gerekiyor. Bu, sadece İzmir’in değil, Türkiye’nin de öncelikli konusu olmalı,” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bornova ve Bayraklı gibi bölgelerde yaklaşık 100 bin binanın envanterini çıkardı. Bu çalışma sayesinde yapıların depreme karşı davranışları analiz edilecek ve her bir bina için ayrı bir kimlik belgesi oluşturulacak. Böylece bu binalara ait ruhsat ve mimari projelere hızlı erişim sağlanacak. Ayrıca yapı envanteri çalışmaları Karşıyaka’da da devam edecek.
Depremsellik-tsunami araştırması ve mikrobölgeleme etüt çalışmaları da İzmir’in geleceği açısından oldukça önemli. “İzmir İli Depremsellik Araştırması Projesi” ile 100 kilometre yarıçaplı alan içinde yürütülen bu proje, ülkemizin en kapsamlı deprem araştırması olma özelliğini taşıyor. Proje tamamlandığında, İzmir’in gelecekte hangi büyüklükte depremlerle karşılaşacağına dair veriler elde edilecek.
Mikrobölgeleme çalışmaları kapsamında, 30 Ekim İzmir Depremi’nden en çok etkilenen Bornova’nın zemin yapısı inceleniyor. Bu özel çalışmalarda yaklaşık 1,500 adet sondaj kuyusu açıldı ve önemli veriler elde ediliyor. Diğer 11 merkez ilçede de bu çalışmalar etaplar halinde gerçekleştirilerek tamamlanması hedefleniyor.
30 Ekim 2020 depreminden etkilenen Bornova’da, Egeşehir Laboratuvarı’nda 30 bin deney yapıldı. Bu laboratuvar, Türkiye’de ilk ve tek olarak rezonant kolon ve bender element deneyleri gerçekleştiriyor. Ayrıca, çeşitli mühendislik deneyleriyle de zemin sağlamlığı analiz ediliyor.
Afete dirençli kent yaklaşımını benimseyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kentsel Dönüşüm Dairesi Başkanlığı’nı yeniden kurarak çalışmalara hız kazandırdı. Toplu konut alanlarında, hak sahiplerine ödenen kira bedeli aylık 12 bin TL’ye yükseltildi. Örnekköy’de 1018 bağımsız birimin inşaat süreçleri başlatıldı.
Bunun yanı sıra, afet toplanma ve geçici barınma alanları ile ilgili olarak yeni