Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son yaptığı açıklamalarda Türkiye’nin uluslararası ilişkilerdeki durumu ve Müslümanların yaşadığı zorluklara değindi. 40 yıllık bir süreçte, birçok sıkıntının üstesinden geldiklerini söyleyen Erdoğan, geçmişten bu güne pek çok zorluğa rağmen hayal olarak görülen birçok başarıya da birlikte imza attıklarını belirtti. Bu süre zarfında ticari ve ekonomik münasebetlerinde ileriye taşınarak önemli seviyelere ulaştıklarını ifade etti. Gelecek yıllarda çok daha iyi bir konumda olacaklarına olan inançlarını tekrarlayarak, niyetlerinin hayır olduğunu ve akıbetlerinin de hayırlı olacağına vurgu yaptı.
Bir sonraki bölümde, son toplantılarından bu yana tüm insanlık ve özellikle Müslümanlar için ağır imtihanlarla dolu bir yıl geçirdiklerini belirten Erdoğan, İslam coğrafyasında yaşanan kanlı olaylara dikkat çekti. Son asırda yaşanan en vahşi soykırımlardan birinin Gazze’de olduğuna dikkat çekerken, yaklaşık 50 bin Filistinli’nin şehit düştüğünü ve yine aynı dönemde 100 binden fazla insanın yaralandığını dile getirdi. Erdoğan, iki milyon insanın susuz, gıdasız ve ilaçsız bırakıldığını ve bunun sonucunda ölümlerin sadece seyredildiğini kaydetti. Toplantı esnasında Gazze ve Lübnan’da hala çocukların öldüğünü ifade etti.
Erdoğan, 13 ay boyunca Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarında pek çok acı olayın yaşandığını belirterek, bu süreçte insanlığın en alçaltıcı ve barbar davranışlarına tanıklık ettiklerinin altını çizdi. Özellikle 1-2 yaşındaki bebeklerin keskin nişancılar tarafından hedef alınmasının akıllara durgunluk veren bir barbarlık olduğunu vurguladı. Buna karşın, Gazze’de sergilenen kahramanlık ve yiğitlikten de bahsetti. Batılı güçlerin sınırsız askeri ve diplomatik desteğini arkasına alarak Gazze’yi hedef alan zalim güçlerin karşısında, Filistinli kafalarında kahramanca direnişlerinin örneğini gördüğünü ifade etti.
13 ay boyunca Filistinli kardeşlerin, karşılaştıkları tüm acılara, zorluklara, çilelere ve zulme rağmen onurlarından asla taviz vermediklerini belirten Erdoğan, özgürlük iradelerini de kaybetmediklerini söyledi. Bu direniş ve onurlu duruş, Erdoğan’ın açıklamalarında ön plana çıkan ana temalardan biri oldu. Özellikle Filistin halkının sergilediği bu irade ve cesaret, dünya gündeminde de önemli bir yer tutmaktadır.
Sonuç olarak, Erdoğan’ın açıklamaları, sadece Türkiye’nin stratejik konumunu değil, aynı zamanda uluslararası düzeyde Müslümanların maruz kaldığı travmaları ve direnişlerini de gözler önüne serdi. Bugünün dünyasında bu tür açıklamaların önemi, insani değerlerin ve uluslararası adaletin sağlanması açısından büyük bir sorumluluk taşımaktadır. Erdoğan, Müslüman dünyasının daha iyi bir geleceğe ulaşması noktasında kararlılığını ve mücadele ruhunu koruyacaklarını ifade etti.